Examples of using "Halfway" in a sentence and their turkish translations:
Oraya yarı yoldayız.
Biz yurttayız.
Yarı yolda pes etmeyin.
Hiçbir şeyi yarım yamalak yapma.
Boston'a giden yolun yarısındayız.
Avustralya yolunu yarıladık.
Orta yolda buluştular.
Ortak noktada buluşmayacak mıyız?
Benim fermuar yarıya kadar sıkışmış.
Bu dedektif hikayesinin yarısındayım.
Biz dağın ortasına kadar tırmandık.
Filmin yarısında çıktım.
Hele ki yüksek çalıların arasında. Yolu yarıladılar.
Tom filmin yarısında uyuyakaldı.
Mary filmin ortasında uykuya daldı.
Tom şu ana kadar Boston'a giden yolun yarısındadır.
Senin evinin ve benimkinin arasında orta noktada buluşalım.
Konuşmanın yarısında o hasta hissetmeye başladı.
Başta tam gaz başlarsan, ortada dayanıklılığını yitirirsin.
Telefon çaldığında Tom neredeyse kapının dışındaydı.
O kitap sıkıcıydı, bu yüzden okumayı yarıda kestim.
Tom ve Mary şu an muhtemelen Boston’a yarı yoldadır.
Tom merdivenin ortasına kadar tırmandı ve sonra döndü ve bize baktı.
Bu raporu bu sabahtan beri yazıyorum, fakat ben sadece yolu yarıladım.
Bu tekne motorunun Hawaii'e giderken yarı yolda bozulmayacağını umalım.
Doğru, daha ayakkabılarını giyememişken; yalan, dünyanın öbür ucuna gitmiştir bile.
Dağın zirvesine varmak için hâlâ yarıdan fazla gidecek yolumuz var. Gerçekten çok yorgun musunuz?