Examples of using "Habits" in a sentence and their turkish translations:
- Eski alışkanlıkları kırmak zordur.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.
Kötü alışkanlıklar zor biter.
- Eski alışkanlıklar zor biter.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.
Leyla'nın alışkanlıkları değişmedi.
Tom'un birçok kötü alışkanlıkları var.
Günlük alışkanlıklarımız üretiyor.
İyi beslenme alışkanlıkları gereklidir.
Onlar aynı alışkanlıklara sahipler.
Alışkanlıkları bozmak zordur.
İnsanlar alışkanlıklarını değiştirebilirler mi?
Kötü alışkanlıklarınızı beslemeyi durdurun.
Ali'nin kötü alışkanlıkları yok.
Sami'nin kötü yeme alışkanlıkları vardı.
İnsan, alışkanlıklarının kölesidir.
Yeme alışkanlıklarını değiştirsen iyi olur.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
Ancak gelenekler, kültür, toplum geçmiş alışkanlıklar
Biz kötü alışkanlıkları bıraktık.
Tom'un hiç kötü alışkanlıkları yok.
Tom'un alışkanlıklarını çok iyi bilirim.
Okuma alışkanlıklarınız nasıl değişti?
Hangi kötü alışkanlıkların var?
Hiç kötü alışkanlıkların var mı?
Bazı alışkanlıkları kırmak zordur.
- Bazı alışkanlıklardan vazgeçmek güçtür.
- Bazı huyları bırakmak zordur.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
Kötü alışkanlıklara girmek kolaydır.
Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.
Yeme alışkanlıkları ülkeden ülkeye değişir.
Kötük alışkanlık edinmek kolaydır.
Tom'un yeme alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor.
Kötü alışkanlıklarından bazıları nedir?
- Bir sürü kötü alışkanlığım var.
- Birçok kötü alışkanlığım var.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak zordur.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
Alışkanlıktan kurtulmak zor.
Yıllar ona yalnızca kötü alışkanlıklar kazandırdı.
Bana Tom'un yeme alışkanlıklarından bahseder misin?
Bizden bazı kötü alışkanlıklar alıyorsun.
Yeme alışkanlıklarını değiştirmen gerektiğini düşünüyorum.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak zor.
Stresin sağlıksız alışkanlıklara yol açması kesinlikle mümkün
Senin kötü hafızan senin kötü dinleme alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak çok zordur.
Bir insan kötü alışkanlıkları bırakmak için asla çok yaşlı değildir.
Sami'nin yeni alışkanlıkları onu korkunç bir kadere götürdü.
ve daha fazla çalışabilmek için biraz sağlıksız alışkanlıklar geliştirdim.
düşünce ve öğrenme alışkanlıklarını aşılamak,
Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.
Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.
bu özellikleri de yaşam alanları ve besin alışkanlıklarına göre evrimleşmiştir
Doktor bana yeme alışkanlıklarımı değiştirmem gerektiğini söyledi.
Bir adamın alışkanlıklarını hemen değiştirmesini bekleyemezsin, kızım.
Mary, Tom'un davranış ve iş alışkanlıklarındaki belirgin değişimi fark etmişti.
Çin'de yemek yeme alışkanlıkları son yıllarda hızla Amerikanlaşmaya başlamıştır.
Sen tamamen doğru söylüyorsun; alışkanlıklar insanların hayatında çok büyük rol oynar.
İnsanlar eski alışkanlıklarından vazgeçmeyi zor buluyorlar.
Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.