Translation of "Habits" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Habits" in a sentence and their turkish translations:

- Old habits die hard.
- Old habits are hard to break.

- Eski alışkanlıkları kırmak zordur.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.

Bad habits die hard.

Kötü alışkanlıklar zor biter.

Old habits die hard.

- Eski alışkanlıklar zor biter.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.

Layla's habits didn't change.

Leyla'nın alışkanlıkları değişmedi.

- Tom has a lot of bad habits.
- Tom has many bad habits.

Tom'un birçok kötü alışkanlıkları var.

Our everyday habits produce it.

Günlük alışkanlıklarımız üretiyor.

Good eating habits are essential.

İyi beslenme alışkanlıkları gereklidir.

They have the same habits.

Onlar aynı alışkanlıklara sahipler.

Habits are difficult to break.

Alışkanlıkları bozmak zordur.

Can people change their habits?

İnsanlar alışkanlıklarını değiştirebilirler mi?

Stop feeding your bad habits.

Kötü alışkanlıklarınızı beslemeyi durdurun.

Ali doesn't have bad habits.

Ali'nin kötü alışkanlıkları yok.

Sami had bad eating habits.

Sami'nin kötü yeme alışkanlıkları vardı.

Man is a slave to habits.

İnsan, alışkanlıklarının kölesidir.

You'd better change your eating habits.

Yeme alışkanlıklarını değiştirsen iyi olur.

Bad habits are not easily broken.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.

However, traditions, culture, society, past habits,

Ancak gelenekler, kültür, toplum geçmiş alışkanlıklar

We gave up the bad habits.

Biz kötü alışkanlıkları bıraktık.

Tom doesn't have any bad habits.

Tom'un hiç kötü alışkanlıkları yok.

I know Tom's habits pretty well.

Tom'un alışkanlıklarını çok iyi bilirim.

How have your reading habits changed?

Okuma alışkanlıklarınız nasıl değişti?

What bad habits do you have?

Hangi kötü alışkanlıkların var?

Do you have any bad habits?

Hiç kötü alışkanlıkların var mı?

Some habits are difficult to break.

Bazı alışkanlıkları kırmak zordur.

Some habits are hard to kill.

- Bazı alışkanlıklardan vazgeçmek güçtür.
- Bazı huyları bırakmak zordur.

- It is not easy to get rid of bad habits.
- Bad habits are not easily broken.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.

Bad habits are easy to get into.

Kötü alışkanlıklara girmek kolaydır.

It's easy to fall into bad habits.

Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.

Eating habits differ from country to country.

Yeme alışkanlıkları ülkeden ülkeye değişir.

It's easy to pick up bad habits.

Kötük alışkanlık edinmek kolaydır.

Tom needs to change his eating habits.

Tom'un yeme alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor.

What are some of your bad habits?

Kötü alışkanlıklarından bazıları nedir?

I have a lot of bad habits.

- Bir sürü kötü alışkanlığım var.
- Birçok kötü alışkanlığım var.

Getting rid of bad habits is hard.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak zordur.

- It is not easy to get rid of bad habits.
- It isn't easy to get rid of bad habits.
- It's not easy to get rid of bad habits.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.

- It's hard to break a habit.
- It's hard to break bad habits.
- It's difficult to break bad habits.

Alışkanlıktan kurtulmak zor.

The years have only given him bad habits.

Yıllar ona yalnızca kötü alışkanlıklar kazandırdı.

Could you tell me about Tom's eating habits?

Bana Tom'un yeme alışkanlıklarından bahseder misin?

You're picking up some bad habits from us.

Bizden bazı kötü alışkanlıklar alıyorsun.

I think you should change your eating habits.

Yeme alışkanlıklarını değiştirmen gerektiğini düşünüyorum.

It's hard to get rid of bad habits.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak zor.

It's certainly possible that stress leads to unhealthy habits,

Stresin sağlıksız alışkanlıklara yol açması kesinlikle mümkün

Your poor memory is due to poor listening habits.

Senin kötü hafızan senin kötü dinleme alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır.

It's very hard to get rid of bad habits.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak çok zordur.

One is never too old to unlearn bad habits.

Bir insan kötü alışkanlıkları bırakmak için asla çok yaşlı değildir.

Sami's new habits led him to a terrible fate.

Sami'nin yeni alışkanlıkları onu korkunç bir kadere götürdü.

And I developed some pretty unhealthy habits to work more.

ve daha fazla çalışabilmek için biraz sağlıksız alışkanlıklar geliştirdim.

Was inculcating in them habits of thinking and of learning

düşünce ve öğrenme alışkanlıklarını aşılamak,

Cats show emotional habits parallel to those of their owners.

Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.

I think that our living together has influenced your habits.

Sanırım birlikte yaşamamız senin alışkanlıklarını etkiledi.

These features have evolved according to their habitats and nutritional habits.

bu özellikleri de yaşam alanları ve besin alışkanlıklarına göre evrimleşmiştir

The doctor told me that I should change my eating habits.

Doktor bana yeme alışkanlıklarımı değiştirmem gerektiğini söyledi.

You can't expect a man to change his habits at once, girl.

Bir adamın alışkanlıklarını hemen değiştirmesini bekleyemezsin, kızım.

Mary had noted a distinct change in Tom's behavior and work habits.

Mary, Tom'un davranış ve iş alışkanlıklarındaki belirgin değişimi fark etmişti.

Eating habits in China have been rapidly becoming Americanized in recent years.

Çin'de yemek yeme alışkanlıkları son yıllarda hızla Amerikanlaşmaya başlamıştır.

You are entirely correct; habits play a very large role in people's lives.

Sen tamamen doğru söylüyorsun; alışkanlıklar insanların hayatında çok büyük rol oynar.

Human beings seem to find it difficult to give up their old habits.

İnsanlar eski alışkanlıklarından vazgeçmeyi zor buluyorlar.

One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.

Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.