Examples of using "Gum" in a sentence and their turkish translations:
Ben sakız çiğniyorum.
- Sakız çiğniyorum.
- Sakız çiğnerim.
Tom balonlu sakız çiğniyor.
Tom sakızını yuttu.
Sakızı çiğnedim.
O, sakızını çiğnedi.
Tom sakız çiğniyor.
Sakızını bana ver.
Diş eti enfeksiyonun var.
Tom sakızını tükürdü.
Hiç sakızın var mı?
Sakız tadını kaybetti.
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
O, sakızı çiğnedi.
- Mary, sakızını bana ver.
- Mary, çikletini bana ver.
Tom sakız çiğniyor, değil mi?
Sakız çiğnemek orucu bozar mı?
Sanırım diş eti enfeksiyonum var.
Tom Mary'ye bir sakız önerdi.
Favori sakız türün nedir?
Bu kadar yüksek sesle sakız çiğnemeyi kesebilir misin?
Sınıfta sakızını patlatmamalısın.
Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.
Mary Tom'a bir sakız önerdi, o onu kabul etti.
Bir yemekten sonra sık sık bir mentollü sakız çiğnerim.
Ayakkabımın arkasına yapışmış sakız var.
Tom ağzına bir sakız koydu.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
Eğer ağzında sakız varsa çıkar.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
Kaldırıma yapışmış birçok eski sakız var.
Tom'un ayakkabılarından birinin altına sakız yapışmıştı.
Benim hoverkraft yılanbalıklarıyla dolu ve klavyeme yapışmış bir parça sakız var.
Bu oteldeki odalar ses yalıtımında gerçekten çok kötü. Komşumun sakızını çiğnemesini duyabiliyorum.