Examples of using "Chewing" in a sentence and their turkish translations:
Tom balonlu sakız çiğniyor.
Tom sakızını yuttu.
arkasından insanları çiğnemesi
Çiğneme sorunum var.
Tom bir şey çiğniyor.
Mary bir şey çiğniyor.
Tom sakız çiğniyor.
Tom tırnaklarını çiğniyor.
Tadı biraz şey... ...karton çiğnemek gibi.
Tom bir kürdan çiğniyordu.
Köpek bir şey çiğniyor.
Tom bir kürdan çiğniyor.
Köpek bir kemik çiğniyor.
O, sakızı çiğnedi.
Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir.
Ben sakız çiğniyorum.
- Mary, sakızını bana ver.
- Mary, çikletini bana ver.
Tom sakız çiğniyor, değil mi?
Sakız çiğnemek orucu bozar mı?
İnekler sadece geviş getirerek saatler harcar.
Favori sakız türün nedir?
Bu kadar yüksek sesle sakız çiğnemeyi kesebilir misin?
Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.
Açık ağızla çiğnemeyi bırakır mısın?
Onun kurşun kalemini çiğnemek gibi kötü bir alışkanlığı var.
Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
Mary Tom'a bir sakız önerdi, o onu kabul etti.
Onun, kalemini çiğneme gibi kötü alışkanlığı vardır.
"Kedimi gördün mü?" "Hayır." "Yalancı, hâlâ çiğniyorsun!"
Ben çiğnemede zorlanıyorum.
Köpeğimin ayakkabılarımı çiğnemesini nasıl durdurabilirim?
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
Kaldırıma yapışmış birçok eski sakız var.
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
Benim hoverkraft yılanbalıklarıyla dolu ve klavyeme yapışmış bir parça sakız var.
Bu oteldeki odalar ses yalıtımında gerçekten çok kötü. Komşumun sakızını çiğnemesini duyabiliyorum.
Bu dallamayı baştan çıkarmak istiyorsan, tırnaklarını yiyeceğine gidip kırmızı oje süreceksin.
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.