Translation of "Swallowed" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Swallowed" in a sentence and their turkish translations:

- Tom swallowed his chewing gum.
- Tom swallowed a chewing-gum.

Tom sakızını yuttu.

I swallowed a bug.

Bir böcek yuttum.

She swallowed a coin.

O bir bozuk para yuttu.

I swallowed my pride.

Ben gururumu yuttum.

Tom swallowed his pride.

Tom gururunu yuttu.

Tom has swallowed it.

Tom onu ezberledi.

Tom swallowed the pill.

Tom hapı yuttu.

He swallowed a coin.

O bir bozuk para yuttu.

I swallowed the pill.

Hapı yuttum.

The snake swallowed a frog.

Yılan bir kurbağayı yuttu.

He swallowed detergent by mistake.

O, yanlışlıkla deterjan yuttu.

Thick clouds swallowed the airplane.

Yoğun bulutlar uçağı yuttu.

Tom accidentally swallowed a coin.

Tom yanlışlıkla bozuk para yuttu.

The ATM swallowed my card.

- ATM, kartımı yuttu.
- Bakamatik, kartımı yuttu.

Layla swallowed the frog alive.

Leyla kurbağa canlı canlı yuttu.

- The ATM swallowed the credit card.
- The ATM has swallowed the credit card.

ATM, kredi kartını yuttu.

He was swallowed by the abyss.

O, uçurum tarafından yutuldu.

The tablets are swallowed with water.

Tabletler su ile yutulur.

The waves swallowed up the boat.

Dalgalar tekneyi yuttu.

The snake swallowed the dog whole.

Yılan köpeği bütünüyle yuttu.

Food should be chewed before being swallowed.

Besin yutulmadan önce çiğnemeli.

Have you ever swallowed an apricot pit?

Hiç kayısı çekirdeği yuttun mu?

The ATM has swallowed my debit card.

ATM benim banka kartımı yuttu.

The baby has presumably swallowed the pacifier.

Bebek muhtemelen emziği yuttu.

Tom's home was swallowed by a sinkhole.

Tom'un evi bir düden tarafından yutuldu.

The abandoned city was swallowed by the jungle.

Terk edilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.

It's the first time I've swallowed a peach pit!

Ben ilk kez bir şeftali çekirdeği yutuyorum.

He swallowed a piece of toast because he was starving.

O açlıktan öldüğü için bir parça tost yedi.

Tom took a pill from the bottle and swallowed it.

Tom şişeden bir hap aldı ve onu içti.

- He swallowed detergent by mistake.
- He drank detergent by mistake.

O, yanlışlıkla deterjan içti.

"No, you do not get to get swallowed up by this.

"Hayır, bunda kaybolmayacaksın.

In the first 9 months of 2017 it's swallowed about $4bn.

2017 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 4 milyar dolarlık yutuldu

Sami has swallowed dozens of pills and a bottle of tequila.

Sami düzinelerce hap ve bir şişe tekila yuttu.

A sinkhole formed under the National Corvette Museum and swallowed eight cars.

Ulusal Corvette Müzesi altında bir subatan oluştu ve sekiz arabayı yuttu.

After Tom had entered four wrong PIN numbers, the ATM swallowed his card.

Tom dört yanlış PIN numarasını girdikten sonra ATM onun kartını yuttu.

I swallowed a soap bubble when I was washing my face while singing.

Şarkı söylerken yüzümü yıkarken bir sabun köpüğü yuttum.

Can you help me find the shark that has swallowed my grandfather's dentures?

Dedemin takma dişlerini yutan köpekbalığını bulmamda bana yardımcı olur musun?

What threatens Baghdad, Basra and Cairo. Also, cities will be swallowed up by water,

İskenderiye, Cidde ve Dubai gibi şehirler suyla yutulacak

Some say the boat got lost, others say it was swallowed by a whale.

Bazıları teknenin kaybolduğunu söyler, başkaları ise onun bir balina tarafından yutulduğunu söyler.

- I swallowed a fly.
- I ate an insect.
- I chowed down on an ant.

- Bir sinek yuttum.
- Sinek yuttum.

When you swallow a dangerous substance, what you need to do depends on what you swallowed.

Tehlikeli bir madde yuttuğun zaman, yapman gereken şey ne yuttuğuna bağlıdır.

Did with Amazon) we can say that from 2010, when it went public, the company has swallowed

Amazon ile yaptık), 2010'dan kamuya açıldığında şirket yuttu diyebiliriz