Examples of using "Greasy" in a sentence and their turkish translations:
Saçım yağlı.
O biraz yağlı.
Onun yağlı saçı var.
Yağlı bir cildim var.
Tom'un parmakları yağlı.
Tom'un elleri yağlı.
Bu çanta yağlı.
Ellerim yağlı.
Tom'un yağlı saçları var.
Onun kolu yağlı tavaya dokundu.
Yiyeceği çok yağlı buldum.
Yiyeceğin çok yağlı olduğunu düşündüm.
Tom'un saçı daima yağlı ve pis.
Bu yiyeceğin çok yağlı olduğunu sandım.
O, yağlı restoran menüsüne dokunmaya cesaret edemedi.
Gömleğindeki o yağlı şey nedir?
Tom kaburga gibi yağlı gıdaları sevmez.
Yağlı yiyecek yemekten kaçınmalısınız.
Eve yağlı elbiselerle çok yorgun olarak geldim.
O restorandaki yemek benim için çok yağlı.