Examples of using "Glacier" in a sentence and their turkish translations:
bu eriyen buzul kısım ise buharlaşıyor
Buzul yavaş hareket eder.
Buzul eriyor.
Örneğin, şu buzulu ele alalım.
dünya'nın etrafı buzul kütle ile çevrili
dış yüzeyindeki buzul erimeye başlıyor
antartika'daki buzul kütlenin yüksekliği 79 metre
akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir.
eğer'ki buzul kütlenin üzerine çıkıp devam edersek dünyadan aşağıya düşebiliriz