Examples of using "Admired" in a sentence and their turkish translations:
Ona hayran oldu.
Ona hayran oldu.
Herkes onun cesaretine hayran kaldı.
Tom'a hayran oldum.
Tom, Mary'ye hayran kaldı.
Ben onlara hayran oldum.
Ben ona hayran kaldım.
Ona hayran oldum.
Ona hayran oldu.
Her zaman Tom'a hayran oldum.
Her zaman sana hayran oldum.
Onlar birbirlerine hayran kaldılar.
Tom Mary'nin işine hayran kaldı.
Tom'un işini çok beğendim.
Ben onlara hep hayranlık duydum.
Ben ona hep hayranlık besledim.
Ben ona her zaman hayranlık duydum.
Tom Mary'nin cesaretine hayran oldu.
Onu tanıyan herkes ona hayrandı.
Tom cesaretinden dolayı Mary'ye hayran.
Onlar güzel manzaraya hayran kaldı.
Tom beğenilmek istiyor.
Ben her zaman ona açıkça hayran oldum.
Sana her zaman çok hayran oldum.
Sana her zaman hayran kaldım.
Her zaman sabrına hayran kaldım.
Güzel gün batımına hayran kaldık.
Tom'a uzun süre hayran kaldım.
Arkadaşının işine hayran kaldı.
- Tom çiçek aranjmanına hayran kaldı.
- Tom çiçek düzenlemesine hayran kaldı.
O, benim yeni arabama hayran kaldı.
Tom Mary'nin cesaretine gerçekten hayran kaldı.
Takdir edilmek istiyorum.
Tom takdir edilmek istiyor.
Tom onun cesareti için Mary'ye hayran.
O, aynada kendine hayran kaldı.
Yıllardır sana hayranım.
- Seni her zaman çok takdir ettim.
- Sana her zaman hayranlık duydum.
Dedektif, katilin yeteneklerine hayran kaldı.
Bir süredir Tom'a hayran oldum.
Lincoln liderliği yüzünden takdir edilmektedir.
Manzaranın güzelliğine hayran kaldık.
O, aynadaki görüntüsüne hayran kaldı.
Fuji Dağı'nın manzarasına hayran kaldık.
Uzun bir süredir Tom'a hayranım.
Onun cesaretine hayran olduğum için, ona güvendim.
Tepeden güzel manzaraya hayran kaldılar.
Tom, Mary'ye baktı.
Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.
Tom kumaşın inci beyazlığına hayran kaldı.
Bu hanımefendinin güzelliğine herkes tarafından hayran kalındı.
Öylesine parlak bir çocuktu ki diğerleri ona hayrandı.
Bütün rengarenk çiçeklerin güzelliklerine hayran kaldım.
Bazı öğrencileri ona hayrandı, diğerleri ise onu küçümsüyordu.
Tom ve Mary el ele tutuşurken manzaraya hayran kaldılar.
Pisagorun gizemli yoluna ve rakamların gizli büyüsüne sık sık hayran olurum.
Cesaretinden dolayı ona güvenim vardı.