Examples of using "Fresh" in a sentence and their turkish translations:
Islak boya.
Taze görünüyordu.
Bunlar taze.
Taze ekmek aldım.
O, üniversiteden yeni mezundur.
İçeriye biraz temiz hava girsin.
Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.
Taze ekmek aldım.
Bu çok taze.
Taze sebzelerimiz var.
Pasta taze.
Daha çok taze sebze yiyin.
Ekmek taze.
Bu mısır taze.
Ben temiz havayı severim.
Taze gıda harika.
Taze sebzeler sağlığı düzenler.
Temiz havaya ihtiyacım var.
Bu yumurta taze.
Bu limonlar çok taze.
Taze ye, Fransızca ye.
Bu yumurtalar taze.
Her şey taze ve yeni.
İnsanlar yeni bir şeyler istiyor.
Tüm bu yumurtalar taze değildir.
Hiç yeni haber var mı?
Tom'un biraz taze yiyeceklere ihtiyacı vardı.
Biraz temiz hava girsin.
Birkaç taze yumurta istiyorum.
Bir buzdolabı eti taze tutar.
Bana karşı küstahlık yapma.
Bu ekmek taze değil.
Tom yeni bir başlangıç istedi.
Tom biraz temiz hava istedi.
- O tecrübesiz.
- O henüz daha yeni gelmiş.
Ben yalnızca taze sebzeleri yerim.
Taze çileklerin var mı?
Kavunlar ne kadar taze?
Yeni bir başlangıca ihtiyacım var.
Tom taze havayı sever.
O, üniversiteden yeni mezundur.
Bütün bileşenler tazedir.
Taze sebzeler birçok besin içerir.
Temiz havayı severim.
Biraz temiz havaya ihtiyacım var.
Balık çok tazeydi.
Biraz temiz havaya ihtiyacın var.
Biraz temiz hava alalım.
Bu elmalar çok taze görünüyor.
Yaralar hala taze.
Tom'un yeni bir başlangıca ihtiyacı vardı.
- Leyla yeni bir başlangıç istedi.
- Leyla taze bir başlangıç istedi.
- Yeni bir başlangıç yapmak istedim.
- Sıfırdan başlamak istedim.
Açık havadan keyif alır.
Taze balık, hayatta kalmak için harikadır.
Termal görüntüleme avının taze olduğunu gösteriyor.
Öğretmen üniversiteden yeni mezun.
O balık tatlı suda yaşar.
O, o zaman üniversiteyi yeni bitirmiş.
Taze balık yemek istiyorum.
Biz akşam yemeğinden sonra taze meyve yedik.
Temiz hava gibi bir şey yok.
Sadece biraz temiz havaya ihtiyacın var.
Tom üniversiteyi yeni bitirdi.
Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.
Gıda, taze ve sağlıklıdır.
Taze eti her zaman dondurmalı mısın?
Taze bir başlangıç zamanı.
Burada taze ekmek ve su var.
Sadece biraz temiz havaya ihtiyacım vardı.
- Ben sadece yeni bir başlangıç istiyorum.
- Ben sadece taze bir başlangıç istiyorum.
Bu yumurtalardan hiçbiri taze değil.
Taze meyve, sizin için iyidir.
Temiz suyumuz bitiyor.
Bence bu taze beton.
Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
Leyla ve Sami yeniden başlamak istediler.
Tom temiz hava almak için dışarı çıktı.
Moğolistan'a, Asya'nın kurak kesimlerine
Bulabileceğiniz en taze balık.
Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.
Canım taze meyve istiyor.
Hafızamda hâlâ taze.
Yapraklar yağıştan sonra taze.
Yapraklar yağmurda taze görünüyor.
Hava sabah tazedir.
Taze karın üstünde kaymak çok eğlenceli.
Taze ıstakoz görmek beni acıktırdı.
- Bir miktar taze soğuk süt alabilir miyim?
- Biraz soğuk taze süt alabilir miyim?
Öğretmenimiz üniversiteden yeni mezun.
Taze çiğ sebze yemeği sever.
Tom temiz hava almak için dışarı çıktı.
Taze meyve, sağlığın için yararlıdır.
Sanırım biraz temiz havaya ihtiyacım var.