Translation of "Forgave" in Turkish

0.204 sec.

Examples of using "Forgave" in a sentence and their turkish translations:

I forgave Tom.

Tom'u affettim.

I forgave you.

Seni affettim.

He forgave you.

Seni affetti.

Tom forgave you.

Tom seni affetti.

She forgave you.

Seni affetti.

Mary forgave you.

Mary seni affetti.

Tom forgave Mary.

Tom, Mary'yi affetti.

They forgave you.

Onlar seni affettiler.

Tom forgave me.

Tom beni affetti.

We forgave them.

Biz onları affettik.

I forgave them.

Onları affettim.

I forgave him.

Onu bağışladım.

I forgave her.

Onu affettim.

We forgave Tom.

Tom'u bağışladık.

He forgave me.

O beni affetti.

Mary forgave me.

Mary beni affetti.

They forgave me.

Onlar beni affetti.

She forgave me.

O beni affetti.

She forgave him.

O,onu bağışladı.

He forgave us.

Bizi affetti.

Tom never forgave Mary.

Tom asla Mary'yi affetmedi.

She forgave her husband.

Kocasını affetti.

I forgave his mistake.

Ben onun hatasını bağışladım.

Tom never forgave himself.

Tom kendini asla affetmedi.

Tom never forgave me.

Tom beni asla affetmedi.

You forgave me, didn't you?

Beni affettin, değil mi?

He forgave me breaking my promise.

Sözümden döndüğüm için beni affetti.

They forgave him for his crimes.

Suçları için onu bağışladılar.

- We've forgiven you.
- We forgave you.

Seni affettik.

Tom never forgave himself for that.

Tom onun için kendini asla affetmedi.

Tom forgave Mary breaking her promise.

Tom, Mary'nin sözünü tutmamasını affetti.

I told Tom I forgave him.

Onu affettiğimi Tom'a söyledim.

He never forgave me for it.

O bunun için beni asla affetmedi.

She never forgave me for it.

O bunun için beni asla affetmedi.

Tom never forgave me for it.

Tom bunun için beni asla affetmedi.

Tom forgave Mary on his deathbed.

Tom Mary'yi ölüm döşeğinde affetti.

Tom forgave me for doing that.

Tom bunu yaptığım için beni affetti.

She forgave me for breaking her mirror.

Aynasını kırdığım için beni bağışladı.

She forgave the boy for his rudeness.

Çocuğu kabalığı için bağışladı.

I forgave you a long time ago.

Sizi uzun zaman önce affettim.

Tom never forgave me for doing that.

- Tom onu yaptığım için beni asla affetmedi.
- Tom onu yaptığım için beni hiç affetmedi.

She forgave him for killing her father.

O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.

- She forgave him.
- She has forgiven him.

O, onu bağışladı.

Tom forgave Mary for killing his dog.

Tom, köpeğini öldürdüğü için Mary'yi bağışladı.

- Tom forgave Mary.
- Tom has forgiven Mary.

Tom, Mary'yi affetti.

I never forgave Tom for doing that.

- Tom'u onu yaptığı için affetmedim.
- Onu yaptığı için Tom'u asla affetmedim.

Tom forgave Mary for breaking her promise.

Tom sözünden döndüğü için Mary'yi affetti.

- I forgave Tom, but I will never forgive you.
- I forgave Tom, but I'll never forgive you.

Ben Tom'u affettim ama seni asla affetmeyeceğim.

Tom never forgave Mary for what she did.

Tom Mary'yi yaptıkları için hiç affetmedi.

- He never forgot her.
- He never forgave her.

O, onu asla unutmadı.

She forgave him for losing all her money.

- O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.
- Onun tüm parasını kaybetmesini affetti.

Tom forgave Mary for losing all his money.

Tom bütün parasını kaybettiği için Mary'yi affetti.

- I've never forgiven Tom.
- I never forgave Tom.

Tom'u hiç affetmedim.

You forgave Tom for doing that, didn't you?

Bunu yaptığı için Tom'u bağışladın, değil mi?

Bassam even forgave the soldier who killed his daughter.

Bassam, kızını öldüren askeri bile affetti.

Later Chris felt ashamed and apologized, and Beth forgave him.

Daha sonra, Chris utandı ve özür diledi ve Beth onu bağışladı.

Despite all this, I forgave the people who killed my children.

Bütün bunlara rağmen, çocuklarımı öldüren insanları affettim.

Tom never forgave himself for hurting Mary the way he did.

Tom yaptığı tarz Mary'yi incittiği için kendini asla affetmedi.

I forgave the boy for stealing the money from the safe.

Kasadan parayı çaldığı için çocuğu bağışladım.

General Bessières helped expose his mismanagement  of the budget… for which Lannes never forgave him.

General Bessières, Lannes'ın kendisini asla affetmediği bütçeyi kötü yönettiğini ifşa

She never forgave him the infidelity and held it over him every chance that she got.

Onun sadakatsizliğini asla affetmedi ve her fırsatta bunu onun başına kaktı.