Translation of "Immune" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Immune" in a sentence and their turkish translations:

They're immune.

Onlar bağışık.

I'm immune.

Ben bağışığım.

Tom is immune.

- Tom bağışıktır.
- Tom bağışık.

- I am immune to smallpox.
- I'm immune to smallpox.

Çiçek hastalığına bağışıklığım var.

I'm immune to disease.

Ben hastalanmaya karşı bağışıklıyım.

When my misfiring immune system

Tutukluk yapan bağışıklık sistemim

They are immune to attack.

- Onlara saldırı işlemiyor.
- Onlar dokunulmaz.

Tom is immune, isn't he?

Tom bağışık, değil mi?

The athlete seemed immune from fatigue.

Atlet yorgunluğa bağışıklı gibi görünüyordu.

She is always immune to criticism.

O, eleştirilmeye karşı her zaman dayanıklıdır.

Everybody is immune to smallpox nowadays.

Bugünlerde herkesin çiçeğe karşı bağışıklığı var.

AIDS means "Acquired Immune Deficiency Syndrome".

AIDS "Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu" anlamına gelir.

He is always immune to criticism.

O, eleştirilmeye karşı her zaman bağışıktır.

Tom is immune to that disease.

Tom bu hastalığa karşı bağışıktır.

These kids are immune to their surroundings.

Etrafındakilere bağışılıkları vardı.

Were genes associated with your immune system,

bağışıklık sisteminizle alakalı genler,

Vitamins A and C support your immune cells.

Vitamin A ve C bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

So when it comes to your immune system,

Bu sebeple, bağışıklık sisteminize gelince,

Anger affects our immune systems, our cardiovascular systems.

Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.

So once again, you can see that immune deficiency.

yani yine bağışıklık yetersizliğini gözlemleyebilirsiniz.

No human immune system had seen this virus before.

Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.

Tom is likely to be immune to that disease.

Tom muhtemelen bu hastalığa karşı bağışık olacak.

The immune system creates a small environment of cells and proteins

bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak

Making me immune to viewpoints that I didn't necessarily agree with,

hemfikir olmadığım görüşlere karşı bağışıklık kazandırdığıydı,

Who can only spread it to other people who aren’t immune.

Onlar da sadece diğer bağışıklığı olmayanlara bulaştırabilir.

Don't waste your time with Tom. He's immune to good advice.

Tom'la vaktini harcama. Kulağı nasihate tıkalıdır onun.

World. Animals, as every organism on the planet, will not be immune to

. Gezegendeki her organizma gibi hayvanlar da iklim değişikliğine karşı bağışık olmayacak

The bacteria that are transferred during a kiss help improve your immune system.

Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Ney was not only an instinctive tactician, and apparently immune to fear or fatigue…

Ney sadece içgüdüsel bir taktikçi değildi ve görünüşe göre korku ya da yorgunluğa karşı bağışıktı…

Every person in this community is like a cell in the immune system of a healthy human body.

Bu toplumda her kişi sağlıklı bir insan vücudunun bağışıklık sisteminde bir hücre gibidir.

For a strong immune system, drink plenty of liquids, eat a balanced diet and pay attention to your sleeping patterns.

Güçlü bir bağışıklık sistemi için bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.