Examples of using "Failing" in a sentence and their turkish translations:
Hafızam zayıflıyor.
Denememek başarısız olmaktır.
Onun sağlığı bozuluyor.
Ben yemek yapmakta başarısız oluyorum.
İşimi başaramıyorum.
- Planlamak için başarısız olma başarısız olmak için planlamadır.
- Planlamada başarısızlık, başarısızlığı planlamaktır.
O, sınavda iki kez başarısız olduktan sonra üniversiteye girdi.
Sınavında başarısız olmak onun egosuna bir darbeydi.
ya da çıkmaza giren bir ilişki olabilir.
Onlar ekonomiyi düzeltmede başarısız olduğu için onu suçladılar.
Kurumlarımız yıkılıyorsa ve yeniden düzenleme umudu yoksa
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
His health was failing, and in 1821, the death of his eldest daughter left him grief-stricken.