Examples of using "Planning" in a sentence and their turkish translations:
- Ne planlıyorsun?
- Ne planlıyorsunuz?
1. ŞEHİR PLANLAMA DÜZENLEMELERİ
Planlama önemlidir.
Tom ne planlıyor?
Ne planlıyorlar?
Planlama anahtardır.
Biz hâlâ gitmeyi planlıyoruz.
Yarın gitmeyi düşünüyoruz.
Beraber gitmeyi düşünüyoruz.
Bunu yapmayı planlıyoruz.
Tom gitmeyi planlıyordu.
Fotoğraf çekmeyi planlıyoruz.
Tom gitmeyi düşünüyor.
Birlikte kalmayı planlıyoruz.
olasılıklar için planlama yapmayı,
Ben basitçe ileriyi planlıyorum.
Herhangi bir şey planlamıyorum.
Sadece önceden plan yapıyorum.
Şimdi ne planlıyorsunuz?
Bir şey planlıyor musun?
Gelmeyi planlıyorum.
Bir soygun planlıyoruz.
Bir parti planlıyoruz.
O bir gezi planlıyor.
Daha iyi planlama talep ediyoruz.
Sami intikam planlamaya başladı.
Sami hiçbir şey planlamıyordu.
Tom şimdi ne planlıyor?
Ne yapmayı planlıyorsunuz?
Tom bunu yapmayı planlıyordu.
Biz zaten onu yapmayı planlıyoruz.
Bunu yapmayı planlıyorduk.
Biz hâlâ onu yapmayı planlıyoruz.
Bunu yapmayı planlamıyordum.
Onu yapmayı mı planlıyorsun?
Tom onu yapmayı planlamıyordu.
Onu yapmayı planlamıyor musun?
Tom bunu yapmayı planlamıyor.
Tom bunu yapmayı planlıyordu.
Yarına kadar kalmayı düşünüyoruz.
Tom ne zaman yemek yemeyi planlıyor?
Yarın fotoğraf çekmeyi planlıyoruz.
Takıma katılmayı planlıyoruz.
Tom fotoğraf çekmeyi planlıyordu.
Tom fotoğraf çekmeyi planlıyor.
Tom yarın gitmeyi planlıyor.
Onu yapmayı planlıyorum.
Birlikte gitmeyi planlıyorduk.
Özel bir şey planlıyor muydun?
Bu akşam çalışmayı planlıyorum.
Ne planladığını biliyorum.
Ona güveniyordum.
Bir şey planlıyorsun, değil mi?
Ben onu planlamıyordum.
Akıllı alışveriş dikkatli bir planlama gerektirir.
Onlar bir saldırı mı planlıyorlar?
Siz ne planlıyorsunuz?
Onların ne planladığını merak ediyorum.
Tom ve Mary ne planlıyor?
Kalmayı planlıyor musun?
Kalmayı planlıyor musun?
Sadece ne planlıyordun?
Tom kalmayı planlamıyor.
Oy kullanmayı planlıyor musun?
Biz planlamaya başlamamız gerekiyor.
Hangi gezileri planlıyorsun?
Tom bir gezi planlıyor.
Tom kesinlikle bir şey planlıyor.
Tom her zaman bir şey planlıyor.
Tom ne yapmayı planlıyor?
Tom geri çekilmeyi düşünmüyordu.
- Oy vermeyi planlamıyor musun?
- Oylamayı planlamıyor musun?
Kalmayı planlamıyor musun?
Sami bir adam kaçırma planlıyordu.
Fransızca okumayı planlıyorum.
Ben de gitmeyi planlıyorum.
Tom bir parti planlıyor.
Sami boşanmayı planlamaya başladı.
Sami, Leyla'nın cenaze törenini planlıyordu.
Özel bir şey mi planlıyorsun?
Tom bir parti planlıyordu.
Hâlâ gitmeyi planlıyorum.
Halen onu yapmayı planlamıyorum.
Ne zaman evlenmeyi planlıyorsun?
O, tüm ülkeyi seyahat etmeyi planlıyor.
Tom'a ne zaman söylemeyi planlıyordun?
Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?
Neden onu yapmayı planlıyorsun?
Artık onu yapmayı planlamıyorum.
Sen hâlâ onu yapmayı planlıyor musun?
Tom kesinlikle onu yapmayı planlıyor.
Tom muhtemelen onu yapmayı planlıyor.
Bunu bugün yapmayı planlamıyorum.
Neden bunu yapmayı planlamıyorsun?
Tom bugün onu yapmayı mı planlıyor?
Gerçekten onu yapmayı planlıyor musun?
Tom hâlâ bunu yapmayı planlıyor mu?