Examples of using "Escobar" in a sentence and their turkish translations:
O Pablo Escobar
Escobar futbolu hem seviyor
Escobar ise onları rehin aldı
İşte Escobar benim gibi düşünmüyor
Escobar ise önce işini garantiye alıyor
Çünkü Escobar'a dokunamıyorlardı
Escobar'a durumu iletti
Escobar o fakir insanlara iş veriyor
Kolombiya milli takımını ise çok seviyor Escobar
Ve Escobar'a anlaşma teklif ediyor
Fakat Escobar ise şöyle bir şey söylüyor
ve sürekli Escobar kaçıyor
Fakat kötü bir insan olan Pablo Escobar
Escobar ise suç dünyasında öngörüyü kullanıyor
Escobar uyuşturucu piyasasında dünyanın devi haline geliyor
Peki halk neden Escobar'ı seviyor
aynı zamanda da soyadları aynı olan Escobar'ı
Ya Escobar gibi düşünün biraz
Ve Escobar ne yaptı dersiniz
Escobar daha kana doymamıştı
Fakat Escobar işlerini buradan yine yürütüyor
Escobar cezaevinde kendi güvenliğini kendisi sağlıyordu çünkü
Ve yapılan bir tane operasyonda ise Escobar sonunda öldürüldü
O güne kadar imparatorluğunu kurmuş her şeyini hazırlamış olan Escobar
Fakat baskılar yüzünden de Escobar istifa ediyor milletvekilliğinden
Artık Escobar sürekli köşeye sıkışıyordu
Bunun yanı sıra Escobar sokaklarda artık bomba patlatıyordu
400 tane polisle Escobar'ı cezaevinden alacaktı
Bu karar çıktıktan sonra ise Escobar elini kolunu sallaya sallaya teslim oluyor
Eğer futbolcu Escobar'ın dediğini yapmazsa yine maç sonunda öldürülüyor