Examples of using "Pablo" in a sentence and their turkish translations:
O Pablo Escobar
Pablo ve Maria buradaydılar.
San Pablo'ya giderim.
Fakat kötü bir insan olan Pablo Escobar
Pablo Picasso harika bir ressamdı.
Bir gün, Pablo, Guatemala cangılında kayboldu.
Pablo Neruda 1971'de Şili'nin Fransa büyükelçisiydi.
Bir gün Pablo Guatemala'nın cangılında kayboldu.
1971 yılında Pablo Neruda, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı.
Pablo beş yaşındayken okumayı öğrendi.
2016'da çıkardığı The Life of Pablo'daki Ultralight Beam, Kanye'nin College Dropout'tan sonra
- São Paulo şehrinin adı İspanyolcada "San Pablo" diye de yazılır.
- İspanyolcada Sao Paulo şehrinin adı "San Pablo" olarak da yazılır.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.