Translation of "Eel" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Eel" in a sentence and their turkish translations:

I have caught an eel.

Ben yılan balığı tuttum.

- Tom is slippery as an eel.
- Tom is as slippery as an eel.

Tom bir yılan balığı gibi kaygan.

There is an eel in the water.

Suda bir yılan balığı var.

Tom's hand was bitten by a moray eel.

- Tom'un eli bir müren balığı tarafından ısırıldı.
- Tom'un eli bir murana tarafından ısırıldı.

The politician is as slippery as an eel!

Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!

The eel I caught last week is still alive.

Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı.

Åle, the world's oldest eel, just died. He was approximately 150 years old.

Dünyanın en yaşlı yılan balığı Åle yakın zamanda öldü. Yaklaşık olarak 150 yaşındaydı.