Examples of using "Editor" in a sentence and their turkish translations:
Tom sorumlu yayın müdürü oldu.
O yönetici editör.
Tom bir yardımcı editördür.
Yayın yönetmeni el yazısı kitaba baktı.
Hangi metin editörünü tercih edersin?
O, genel yayın müdürüdür.
Editör ve yayıncı benim kuzenimdir.
Bir editör olmak istemez misin?
O bir editör olmak için doğmuş.
Tom şimdi yeni genel yayın müdürü oldu.
Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
Gazete yeni editörünün bir profilini yayınladı.
Babası Letonya'daki bir Alman gazetesinin editörüydü.
Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.
Tom topluluğunu ilgilendiren konularda yerel gazete editörüne sık sık yazı yazar.