Translation of "Assistant" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Assistant" in a sentence and their turkish translations:

Tom's personal assistant has a personal assistant.

Tom'un kişisel asistanının bir kişisel asistanı var.

- I've hired an assistant.
- I hired an assistant.

Bir asistan tuttum.

I'm your assistant.

Ben senin yardımcınım.

I'm Tom's assistant.

Tom'un asistanıyım.

Where's Tom's assistant?

Tom'un yardımcısı nerede?

I'm an assistant.

Ben bir asistanım.

Where's your assistant?

Asistanın nerede?

Tom needs an assistant.

Tom'un bir asistana ihtiyacı var.

I have an assistant.

Bir asistanım var.

I need an assistant.

Bir yardımcıya ihtiyacım var.

You're not my assistant.

Sen benim asistanım değilsin.

You're my new assistant.

Sen benim yeni asistanımsın.

I'm your new assistant.

Ben sizin yeni asistanınızım.

Tom hired an assistant.

Tom bir asistan işe aldı.

She's my chief assistant.

O benim baş yardımcım.

She's the assistant manager.

O, müdür yardımcısı.

I'm Tom's administrative assistant.

Tom'un yönetici asistanıyım.

I'm Tom's new assistant.

Tom'un yeni yardımcısıyım.

Tom is my assistant.

Tom benim yardımcım.

Tom was Mary's assistant.

- Tom, Mary'nin asistanıydı.
- Tom, Mary'nin yardımcısıydı.

Tom isn't my assistant.

Tom benim yardımcım değil.

This is my assistant.

Bu benim asistanım.

Tom is Superman's assistant.

Tom, Superman'in yardımcısıdır.

I hired an assistant.

Bir asistan tuttum.

Tom's assistant is Canadian.

- Tom'un asistanı Kanadalı.
- Tom'un yardımcısı Kanadalıdır.

Tom wasn't my assistant.

Tom asistanım değildi.

Tom was my assistant.

Tom asistanımdı.

Tom is Mary's assistant.

Tom, Mary'nin asistanıdır.

- I am looking for an assistant.
- I'm looking for an assistant.

Ben bir asistan arıyorum.

The assistant took the money.

Asistan parayı aldı.

He is an archeologist's assistant.

- Kendisi bir arkeolog'un yardımcısıdır.
- O bir arkeologun asistanıdır.

His assistant polished his shoes.

Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.

He made me his assistant.

O, beni asistanı yaptı.

Are you the new assistant?

Sen yeni asistan mısın?

Tom is the assistant manager.

Tom müdür yardımcısı.

Tom made me his assistant.

Tom beni yardımcısı yaptı.

I have my own assistant.

Kendi asistanıma sahibim.

I spoke with Tom's assistant.

Tom'un asistanıyla konuştum.

I'm not your assistant anymore.

Artık senin yardımcın değilim.

You're a good assistant, Tom.

Sen iyi bir asistansın Tom.

I'm no longer your assistant.

Ben artık asistanın değilim.

You have an assistant, right?

Senin bir asistanın var, değil mi?

Tom hired himself an assistant.

Tom kendine bir asistan tuttu.

Tom is my personal assistant.

Tom benim kişisel yardımcım.

Tom is just an assistant.

Tom sadece bir asistan.

This is Tom, my assistant.

Bu Tom, benim asistanım.

Tom was an assistant professor.

- Tom yardımcı doçentti.
- Tom yardımcı profesördü.

Tom was a dental assistant.

Tom diş asistanıydı.

Tom is now Mary's assistant.

- Tom şimdi Mary'nin yardımcısı.
- Tom şimdi Mary'nin asistanı.

Tom is a teaching assistant.

Tom bir öğretim görevlisi.

My assistant will handle that.

Asistanım onun üstesinden gelecek.

My assistant threatened to quit.

Asistanım işi bırakmakla tehdit etti.

Mary is Tom's personal assistant.

- Mary, Tom'un kişisel asistanıdır.
- Mary, Tom'un kişisel yardımcısıdır.

Tom is an assistant professor.

Tom bir yardımcı doçenttir.

I'm not your lab assistant.

Senin laboratuvar asistanın değilim.

Who is the Assistant Manager?

Müdür yardımcısı kim?

Tom is an assistant editor.

Tom bir yardımcı editördür.

Tom is now my assistant.

Tom şimdi benim asistanım.

I've hired myself an assistant.

Kendime bir yardımcı tuttum.

I don't have an assistant.

Benim bir asistanım yok.

Tom is a physician's assistant.

Tom bir doktor asistanıdır.

I don't need an assistant.

Bir asistana ihtiyacım yok.

Tom is a dental assistant.

Tom bir diş hekimi asistanıdır.

Tom doesn't have an assistant.

Tom'un bir asistanı yok.

Tom is a teacher's assistant.

Tom bir öğretmenin asistanıdır.

Tom is an assistant coach.

Tom bir yardımcı antrenör.

Sami is a physician's assistant.

Sami bir doktor asistanıdır.

Sami impersonated a physician assistant.

- Sami bir doktor yardımcısı kılığına girdi.
- Sami bir doktor yardımcısının taklidini yaptı.

- Tom said Mary was his assistant.
- Tom said that Mary was his assistant.

Tom, Mary'nin kendi asistanı olduğunu söyledi.

- He placed great belief in his assistant.
- He trusts his assistant quite a lot.

O, asistanına oldukça fazla güvenir.

His present assistant is Miss Nokami.

Onun şimdiki yardımcısı Bayan Nokami'dir.

I work as Mr. Eliot's assistant.

Bay Eliot'un asistanı olarak çalışmaktayım.

Maybe I need a new assistant.

Belki yeni bir asistana ihtiyacım var.

I need to hire an assistant.

Bir yardımcı tutmalıyım.

Tom worked as a photographer's assistant.

Tom bir fotoğrafçının yardımcısı olarak çalıştı.

I'll be working as your assistant.

Asistanın olarak çalışacağım.

Tom is the new assistant coach.

Tom yeni yardımcı antrenördür.

Do you like being Tom's assistant?

Tom'un yardımcısı olmaktan hoşlanıyor musun?

We employed her as an assistant.

Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.

Tom is an experienced dental assistant.

Tom deneyimli bir diş hekimi yardımcısıdır.

Your assistant wouldn't let me in.

Asistanınız içeri girmeme izin vermedi.

I'm looking for a new assistant.

Yeni bir asistan arıyorum.

Tom tells me you're his assistant.

Tom bana onun asistanı olduğunu söylüyor.

He made me his own assistant.

O beni kendi asistanı yaptı.

Tom works as a shop assistant.

Tom bir tezgahtar olarak çalışıyor.

Tom has an assistant named Mary.

Tom'un Mary adında bir asistanı var.

I think I need an assistant.

Sanırım bir asistana ihtiyacım var.

I wish I had an assistant.

Keşke bir asistanım olsaydı.

Tom is our new assistant manager.

Tom yeni müdür yardımcımız.

Tom is Mary's assistant, isn't he?

Tom, Mary'nin asistanı, değil mi?

Tom was Mary's assistant last year.

Tom geçen sene Mary'nin asistanıydı.

She is an efficient and reliable assistant.

Verimli ve güvenilir bir yardımcıdır.

I need an assistant who speaks Korean.

Korece konuşan bir yardımcıya ihtiyacım var.

I worked three years as Tom's assistant.

Tom'un asistanı olarak üç yıl çalıştım.

This is Tom Jackson, my personal assistant.

Bu Tom Jackson, benim özel asistanım.

The assistant coaches are Tom and John.

Yardımcı antrenörler Tom ve John'dur.

I need an assistant who speaks French.

Fransızca konuşan bir yardımcıya ihtiyacım var.