Translation of "Draft" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Draft" in a sentence and their turkish translations:

I feel a draft.

Bir esinti hissediyorum.

The tunnel with the draft, or the tunnel with no draft?

Hava akımı olan tünel mi, hava akımı olmayan tünel mi?

There's definitely a draft coming.

Kesinlikle bir hava akımı var.

Tom is a draft dodger.

Tom bir asker kaçağı.

Your first draft was fine.

İlk taslağın iyiydi.

Or the tunnel with no draft?

hava akımı olmayan tünel mi?

He is busy with the final draft.

O, nihai taslakla meşguldür.

Here's a rough draft of my speech.

İşte benim konuşmamın bir taslağı.

I made a draft of my speech.

Benim konuşmamın bir taslağını yaptım.

Mayuko made a fair copy of the draft.

Mayuko taslağın adil bir kopyasını yaptı.

Tom is reading my first draft right now.

Tom şimdi ilk taslağımı okuyor.

Thank you for the draft of the Agreement.

Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.

What'll it be, in a bottle or draft?

Şişede mi yoksa fıçıdan mı?

Journalism is the first rough draft of history.

Gazetecilik, tarihin ilk kaba taslağıdır.

Draft beer tastes especially good on a hot day.

Fıçı birasının tadı sıcak bir günde özellikle iyidir.

This is the rough draft of the peace treaty.

Bu, barış anlaşmasının kaba taslağıdır.

I'd like to make some changes in the draft.

Ben taslakta bazı değişiklikler yapmak istiyorum.

Tom did a good job proofreading Mary's rough draft.

Tom, Mary'nin taslağını düzelterek iyi bir iş yaptı.

You wanna go down the tunnel with no draft? Okay!

Hava akımı olmayan tünelden mi gitmek istiyorsunuz? Tamam!

I can really feel the up draft coming off these cliffs.

Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.

There's the valley we're heading for! Wow, just got taken in an up-draft!

İneceğimiz vadi orada! Vay canına, bir hava akımına kapıldık!

And look, the flame is flickering as well. There is definitely a draft coming.

Bakın, ateş de ona göre hareketlendi. Kesinlikle bir hava akımı var.

So, you want to go towards the draft? Okay, come on then, stick with me.

Hava akımına doğru mu gitmek istiyorsunuz? Pekâlâ, o zaman bana eşlik edin.

Negotiators have agreed on two draft texts, but there are still many areas of disagreement.

Arabulucular iki taslak metin üzerinde anlaşmaya vardı, ama hala anlaşma sağlanamayan birçok konu var.

Here is the rough draft of the manuscript, but the errors still have to be corrected.

İşte yazının kaba taslağı ama hatalar hala düzeltilmek zorundadır.