Examples of using "Distant" in a sentence and their turkish translations:
O çok uzak.
Sen uzak görünüyorsun.
Uzak şeyler bulanık görünür.
Tom bugün çok mesafeli görünüyor.
Bazen çok mesafeli görünüyor.
Tom kibar ama uzaktı.
şu uzaktaki vahaya doğru gideriz...
O, uzak dağa tırmanmaya çalıştı.
Karıncalar ve zürafalar uzak akrabadırlar.
Tom son zamanlarda çok uzaktı.
Beşliler Tekeri'nde çok uzak
Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.
Neden bu kadar samimiyetsiz davranıyorsun?
Yarın uzak bir kuzen geliyor.
Karıncalar ve zürafalar uzak kuzenlerdir.
Sami ve Leyla oldukça uzaktaydılar.
Ay Dünya'dan uzaktadır.
Hacılar uzak ülkelerden hediyeler getirdiler.
O, onun uzak bir akrabasıdır.
Gökyüzünden bütün yerler aynı mesafededirler.
Tom benim uzaktan bir akrabam.
Tom Mary'nin uzak bir akrabası.
Bir teleskopla uzak nesneleri görebiliriz.
Biz birbirimizden kilometrelerce uzakta yaşıyoruz.
Uzak ufuklara seyahat etmek ister misin?
Tom'un, babası ile uzak bir ilişkisi vardır.
Anlayabildiğiniz gibi bu üç ülke coğrafik olarak oldukça uzak olduğu gibi
Çok uzakta olduğu için ona özür dilemelisin.
Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.
Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;
para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.
Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.
O uzaktaki uzaylıyla bizim şimdimiz aynı değildir.
sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.
tek yapmamız gereken şey birazcık mesafeli olacağız
Ben uzak bir banliyöden bütün yolu seyahat etmek zorundayım.
Mary ona hayat hikayesini anlatırken Tom soğuk ve dikkati dağılmış görünüyordu.
Bugün bana karşı uzak davrandı.
Romalılar uzak yerlerden suyu getirmek için su kemerleri inşa ettiler.
Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.
Nereye olduğunu sormak istemediğin uzak bir yere gidiyorum.
Bulutlu günlerde, uzaktaki sesleri açık havadakilerden daha iyi duyarsın.
Bu, Mary'yi tatmin etmedi, onlar arasındaki ilişki daha mesafeli oldu.
Ona neden uzak göründüğünü sordum. O bir molaya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Bu Tom'u tatmin etmedi ve aralarındaki ilişki daha uzak oldu.
Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.
Birinin göremediği şey uzak olan şeydir; yakın olan şeye bak.
Bu Mary'yi tatmin etmedi ve onlar arasındaki ilişki soğudu.
Bu Tom'u tatmin etmedi ve onlar arasındaki ilişki soğudu.
Tom; uzak gelecekte Dünya'ya edilen bir istilada uzaylı bir kıza aşık olan genç bir adamla ilgili bir kitap yazdı.
New Horizons uzay aracı 2006 yılında fırlatıldı ve 2015 yılında Plüton'a varacak. O çok uzak cüce gezegeni ziyaret eden ilk uzay aracı olacak.