Examples of using "Dish" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un en sevdiği yemek lazanya.
Yemek güzel kokuyor.
Bu yemek lezzetli.
Bu bir Hint yemeği.
Bu yemek lezzetli.
Bu benim en sevdiğim yemek!
Tabağı kim kırdı?
Bu Tom'un yemeği.
Bu yemek lezzetli.
Buranın meşhur bir yemeği.
Bu yemek nasıl yapılır?
Biftek benim favori yemeğimdir.
Bu yemeği ısıtır mısınız?
Biri bu tabağı kırdı.
Paylaşmak için bir yemek getir.
Garson bu yemeği önerdi.
Bu yemek çok baharatlı.
Bizim sadece bir sabunluğumuz var.
Kimçi geleneksel bir Kore yemeğidir.
Hiç bu yemeği yedin mi?
Tapas tipik bir İspanyol yemeğidir.
Haggis geleneksel bir İskoç yemeğidir.
Daha önce hiç bu yemeği denemedim.
Bu yiyecek ekmeksiz yenir.
Akşam yemeği için en sevdiğin yemek nedir?
Bu yemeği nasıl hazırlıyorsun?
Bu yemek en çok soğuk yenilir.
Tom Mary'ye en sevdiği yemeği pişirdi.
İntikam soğuk servis edilen bir yemektir.
Hamburger ünlü bir Amerikan yemeği.
Yemek, Tom için çok tatlı.
Körili pilav benim favori yemeğimdir.
Soğan çorbası ünlü bir Fransız yemeğidir.
Jérôme ayaklarını tabağın içine koydu.
Bu yemek garson tarafından tavsiye edildi.
Tom bir tabak düşürdü ve kırıldı.
Başlangıç yemeğinden sonra ana yemek gelir.
Ana yemekten sonra tatlı gelir.
Bu yemek, sakeyle çok iyi gider.
Evim bir Petri kabı değil!
Bu yemekte kaç kalori var?
Daha fazla bulaşık havlusu satın almamız gerek.
Pişirdiğin yemek çok iyiydi.
Tavuklu pilav Tom'un en sevdiği yemektir.
Sanırım Tom tabağı bilerek kırdı.
Kırılan tabağın parçalarını topladı.
Pirinç pilavı bir balık yemeği ile güzeldir.
Menünde bir vegan yemeği var mı?
Bir plastik tabak ocakta erir.
Köpek tabağındaki her şeyi çabucak yedi.
Tom köpeğin tabağına biraz yiyecek koydu.
Küçük bir balık boş bir tabaktan daha iyidir.
Belki bir Fransız yemeğini tercih ederdiniz.
Tom sabunu sabunluğa koydu.
Bu yiyeceği yemek için ekmeğe ihtiyacımız yok.
Onlar kırık tabak parçalarını topladılar.
Bu yemek güçlü bir sarımsak lezzetine sahip.
Bu yemek, ondan daha lezzetlidir.
Bu yemek için hangi sosu kullanıyorsunuz?
Bir yemek sıcak olmadan baharatlı olabilir.
Bu Tom'un tabağı.
Bu tabak temiz değil.
Köfteli makarna bir İtalyan-Amerikan yemeğidir.
Tom tabağı masaya getirdi.
O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.
Tabak kazara yere düştü.
Bir tabak ev yapısı dondurma gibi bir şey yoktur.
Keşke tabağımda bir balık olsan.
Bir tabak dondurma ister misin?
Tom kendine bir tabak daha dondurma aldı.
Bana bunlardan yeni bir yemek verebilir misiniz?
Susan, öfkesini göstermek için kasıtlı olarak tabak kırdı.
Tom köpeği için yere bir tabak yemek koydu.
Tom kendine büyük bir tabak dondurma ikram etti.
O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.
O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder.
O sadece öfkesini göstermek için tabağı kırdı.
Her kişi için farklı bir yemek yapmak zorunda değilsin.
Bu yemeğe ne denir?
Tom masaya peynir ve kraker dolu bir tabak koydu.
Istakoz sipariş edelim! Buranın özel yemeği olduğunu duydum.
Tom menüye baktı ve bir balık yemeği sipariş etmeye karar verdi.
Bu yemeğin ne olduğunu bilmiş olsalardı sipariş etmezlerdi.
Tom mutfak masasındaki tabaktan bir şekerli kurabiye aldı.
Ben bu et yemeğini senin en iyi beyaz şarabınla yemek isterim.
Çorba için bir kasen var mı?
"Pad See Ew", Tayland mutfağına özgü, düz ve geniş kesimli bir pirinç makarnasıdır.
Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
O yemeği yüz defa hazırladım ve bundan önce hiç kimse şikayet etmedi.
Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
Kangru kuyruğu çorbası bir Avustralya yemeği olarak bilinir, çünkü kangrular Avustralya'da bulunurlar.
Domatesler, başlangıç ya da meze olarak sıcak veya soğuk servis edilebilir.
Tom tabağa biraz bira döktü ve köpeği için onu yere koydu.
şimdi farkında mısınız? şu anda toplumda bir çok insan buna çanak tutuyor
Kuru patates ve soğan yemeği yapmak için, çeyrek kilogram küçük patatese ihtiyacın olacak.
Tom her zaman başka birinin ödediği zaman hariç, menüdeki en ucuz yemeği sipariş eder; sonra en pahalısını sipariş eder.