Examples of using "Demanding" in a sentence and their turkish translations:
Sen talepkarsın.
Tom talepkardı.
Tom talepkardır.
Oldukça talepkarım.
Ben talep ediliyordum.
Çok talepkar mıyım?
Bu kadar talepkâr olma.
Çok ilgi istiyorlardı.
- Bu çok uğraştırıcı bir iş.
- Çok zahmetli bir iş bu.
O çok fazla talep ediyor.
Sami daha fazla talepkar hale geldi.
Tom talepkârdı.
Biz çok zahmetli iş yapıyoruz.
Bu iş çok zahmetli.
Bu çok emek isteyen bir meslek.
Onun patronu çok talepkar.
Tom'un patronu çok talepkâr.
Talep ediyorum ama adilim.
Benim patronum çok talepkâr.
Sanırım Tom çok talepkâr.
Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.
O çok talepkâr bir kız arkadaştı.
Mary çok talepkâr bir kız arkadaş.
Senatörün bu hafta çok zorlu bir takvimi var.
Tom'un şirketindeki işçiler daha kısa çalışma saatleri talep ediyorlar.
Kate kaba şekilde gitmesini isteyerek onun kalbini kırdı.
Ama ona aromalı kahve sütlüğü getirmemi isteyen hastam
Giant Steps kaydında bir an var, parçanın ne kadar
okumadı veya onunla çelişmedi. Bir arkadaşı, son derece talepkar ve çabuk davranan bir
Kralın müttefikleri Ney'den bir örnek alınmasını talep ederken,
Artan işine rağmen, Tom' un çocuklar ve Maria için her zaman vakti vardır.
Tom ve Mary'nin birlikte konuşmak için çok zamanı yok. Onların çocukları, her zaman onların ilgisini istiyorlar.