Examples of using "Crooked" in a sentence and their turkish translations:
Sizin kravatınız yamuk.
Benim çarpık dişlerim var.
Eğri büğrü ağaç bile gölge verir.
Sami sahtekar bir polisti.
Kırık bir tahtadan yontulduk,
Tom'un dişleri her zaman çarpık.
Oğlumun ön dişleri çarpık çıktı.
Odadaki bütün tablolar çarpık asılmış.
Resim eğri asılmış.
Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
Resim çarpık.