Translation of "Nervous" in Turkish

0.099 sec.

Examples of using "Nervous" in a sentence and their turkish translations:

- I'm nervous.
- I'm feeling nervous.
- I feel nervous.

Gergin hissediyorum.

- Tom looks nervous.
- Tom appears nervous.
- Tom seems nervous.
- Tom appears to be nervous.
- Tom seems to be nervous.
- Tom seemed nervous.
- Tom looked nervous.

Tom sinirli görünüyor.

- Tom got nervous.
- Tom became nervous.

Tom sinirli oldu.

- I'm nervous now.
- Now I'm nervous.

Şimdi gerginim.

- They become nervous.
- They get nervous.

Onlar sinir oluyorlar.

- Tom was nervous.
- Tom felt nervous.

Tom sinirli hissetti.

- You seem nervous.
- You sound nervous.
- You seem to be nervous.

Sinirli görünüyorsun.

I'm nervous.

Ben sinirliyim.

You're nervous.

Sen gerginsin.

We're nervous.

Biz gerginiz.

They're nervous.

Onlar gerginler.

- Tom was very nervous.
- Tom felt very nervous.
- Tom was really nervous.

Tom çok sinirliydi.

- Tom is a little nervous.
- Tom is pretty nervous.
- Tom's a little nervous.

Tom oldukça sinirli.

- It's making me nervous.
- It makes me nervous.

O, beni sinirlendiriyor.

- He seemed really nervous.
- She seemed really nervous.

O gerçekten sinirli görünüyordu.

- It makes me nervous.
- That's making me nervous.

O beni sinirlendiriyor.

- Tom is very nervous.
- Tom is really nervous.

Tom çok sinirli.

- It makes me nervous.
- This makes me nervous.

Bu beni sinirlendiriyor.

- I was pretty nervous.
- I was quite nervous.

Oldukça sinirliydim.

- Tom is also nervous.
- Tom is nervous, too.

Tom da gergin.

- Tom was quite nervous.
- Tom was pretty nervous.

Tom oldukça sinirliydi.

- Tom was real nervous.
- Tom was really nervous.

Tom gerçekten sinirliydi.

- You look really nervous.
- You look very nervous.

Çok sinirli görünüyorsun.

- Tom may be nervous.
- Tom might be nervous.

Tom gergin olabilir.

- Tom didn't seem to be nervous.
- Tom didn't seem nervous.
- Tom didn't look nervous.

Tom gergin görünmüyordu.

They became nervous.

Onlar sinirlendiler.

Tom looks nervous.

Tom sinirli görünüyor.

Don't be nervous.

Sinirlenmeyin.

I wasn't nervous.

Gergin değildim.

You look nervous.

Gergin görünüyorsun.

Were you nervous?

Sinirli miydin?

Tom was nervous.

Tom sinirliydi.

Are you nervous?

Gergin misin?

I'm nervous, too.

Ben de sinirliyim.

I'm so nervous.

Çok gerginim.

Tom seemed nervous.

Tom sinirli görünüyordu.

They get nervous.

Onlar sinirleniyorlar.

Tom looked nervous.

- Tom sinirli görünüyordu.
- Tom asabi görünüyordu.
- Tom gergin görünüyordu.

I'm not nervous.

Gergin değilim.

You're just nervous.

Sadece sinirlisin.

You're too nervous.

Çok sinirlisin.

Tom seems nervous.

Tom sinirli görünüyor.

We're just nervous.

- Sadece gerginiz.
- Biz sadece sinirliyiz.

We're all nervous.

Hepimiz gerginiz.

Is Tom nervous?

Tom gergin mi?

Aren't you nervous?

- Sinirli değil misin?
- Sinirli değil misiniz?

Everybody looked nervous.

- Herkes sinirli görünüyordu.
- Herkes gergin görünüyordu.

I got nervous.

Sinirlendim.

I was nervous.

Gergindim.

I'm feeling nervous.

Gergin hissediyorum.

I'm getting nervous.

Sinirleniyorum.

I'm nervous now.

Şimdi gerginim.

I'm very nervous.

Çok gerginim.

You seem nervous.

Sinirli görünüyorsun.

You sound nervous.

Sinirli görünüyorsun.

Tom sounds nervous.

Tom sinirli görünüyor.

Tom wasn't nervous.

Tom sinirli değildi.

Tom is nervous.

- Tom asabidir.
- Tom sinirlidir.
- Tom gergin.

Nervous? Me? No!

Sinirli mi? Ben mi? Hayır!

Don't get nervous.

Sakın heyecan yapma.

He seemed nervous.

Gergin görünüyordu.

She seemed nervous.

O gergin görünüyordu.

We're still nervous.

Biz hâlâ sinirliyiz.

I'm just nervous.

Ben sadece gerginim.

I'm really nervous.

Gerçekten gerginim.

I felt nervous.

Ben sinirli hissettim.

- I know you're nervous.
- I know that you're nervous.

Sinirli olduğunu biliyorum.

- Tom is a little nervous.
- Tom's a little nervous.

Tom biraz sinirli.

- Tom looks nervous.
- Tom appears nervous.
- Tom looks jittery.

Tom sinirli görünüyor.

- Tom must be nervous.
- Tom has to be nervous.

Tom gergin olmalı.

- Tom said he's nervous.
- Tom said that he's nervous.

Tom gergin olduğunu söyledi.

- Tom must've been nervous.
- Tom had to have been nervous.
- Tom must have been nervous.

Tom sinirli olmalı.

- Tom seems a little nervous.
- Tom looks a little nervous.

Tom biraz sinirli görünüyor.

- Tom seems a little nervous.
- Tom looks a bit nervous.

Tom biraz sinirli görünüyor.

- His silence makes me nervous.
- Her silence makes me nervous.

Onun sessizliği beni sinirlendiriyor.

- She had a nervous breakdown.
- He had a nervous breakdown.

O sinir krizi geçirdi.

- I thought I'd be nervous but I wasn't nervous at all.
- I thought that I'd be nervous but I wasn't nervous at all.

Sinirli olacağımı düşündüm ama hiç sinirli değildim.

- Tom will probably be nervous.
- Tom will likely be nervous.
- Tom is probably going to be nervous.
- Tom is likely going to be nervous.

Tom muhtemelen gergin olacak.

I'm a little nervous.

Biraz gerginim.

The criminal is nervous.

Suçlu gergin.

Don't be nervous, Tom.

Sinirlenme, Tom.

They became very nervous.

Onlar çok sinirlendi.

I'm nervous and excited.

Ben kaygılı ve heyecanlıyım.

He seemed really nervous.