Translation of "Footprints" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Footprints" in a sentence and their turkish translations:

The criminal left footprints.

Suçlu ayak izleri bıraktı.

The footprints weren't Tom's.

Ayak izleri Tom'unki değildi.

Whose footprints are these?

Bunların kimin ayak izleri?

Did you see any footprints?

- Hiçbir ayak izi gördünüz mü?
- Hiç ayak izi gördün mü?

Everyone wants to leave footprints.

Herkes ayak izleri bırakmak istiyor.

- There were penguin footprints in the sand.
- There were razorbill footprints in the sand.

Kumda ustura gagalı alk ayak izleri vardı.

Footprints were left on the floor.

Yerde ayak izleri bırakılmıştı.

I don't see any footprints anywhere.

Herhangi bir yerde ayak izleri görmüyorum.

I wonder whose footprints these are.

Bunların kimin ayak izleri olduğunu merak ediyorum.

We found the footprints in the sand.

Kumda ayak izleri bulduk.

Tom saw muddy footprints on the floor.

Tom yerde çamurlu ayak izleri gördü.

The footprints continued down to the river.

Ayak izleri nehre kadar devam ediyordu.

There were footprints outside Tom's bedroom window.

Tom'un yatak odası penceresinin dışında ayak izleri vardı.

Tom saw Mary's footprints in the mud.

Tom çamurda Mary'nin ayak izlerini gördü.

Tom saw dirty footprints on the white carpet.

Tom beyaz halının üzerinde kirli ayak izleri gördü.

There were too many footprints on the ground.

Yerde çok fazla ayak izleri vardı.

There were some muddy footprints on the floor.

Yerde bazı çamurlu ayak izleri vardı.

Animals leave footprints when they walk through snow.

Hayvanlar kar üzerinde yürürken ayak izlerini bırakırlar.

Tom looked at his footprints in the sand.

Tom kumdaki ayak izlerine baktı.

Tom looked at his footprints in the snow.

Tom kardaki ayak izlerine baktı.

There are footprints of a cat on the table.

Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.

We saw footprints of a bear in the snow.

Karda bir ayının ayak izlerini gördük.

I saw footprints of a bear in the snow.

Karda bir ayının ayak izlerini gördüm.

Who left these muddy footprints on the front porch?

Ön verandada kim bu çamurlu ayak izlerini bıraktı?

I found her footprints in the sand of the dune.

Onun ayak izlerini kumulun kumlarında buldum.

The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.

Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.

The world's largest dinosaur footprints have been discovered in Western Australia.

Dünyanın en büyük dinozor ayak izleri Batı Avustralya'da keşfedildi.

- I heard that they discovered the footprints of an abominable snowman in the Himalayan mountains.
- I heard that they found the footprints of an abominable snowman in the Himalayas.
- I heard that footprints of an abominable snowman have been discovered in the Himalayas.
- I heard that footprints of an abominable snowman were found in the Himalayan mountains.

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalaya dağlarında bulunduğunu duydum.

- I heard that footprints of an abominable snowman have been discovered in the Himalayas.
- I heard that footprints of an abominable snowman were found in the Himalayan mountains.

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerinin Himalayalarda keşfedildiğini duydum.

- I heard that they found the footprints of an abominable snowman in the Himalayas.
- I heard that footprints of an abominable snowman were found in the Himalayan mountains.

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalayalarda bulduklarını duydum.

We found one large footprint and a couple of different size smaller footprints.

Bir büyük ayak izi ve birkaç farklı boyutta daha küçük ayak izleri bulduk.

- I heard that they discovered the footprints of an abominable snowman in the Himalayan mountains.
- I heard that footprints of an abominable snowman were found in the Himalayan mountains.

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalaya dağlarında keşfettiklerini duydum.

I heard that they found the footprints of an abominable snowman in the Himalayas.

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalayalarda bulduklarını duydum.

I saw three sets of footprints in the snow from the road up to my front door.

Ben karda yoldan ön kapıma kadar üç dizi ayak izi gördüm.