Translation of "Clicked" in Turkish

- Tom clicked off the light.
- Tom clicked the light off.

Tom ışığı kapattı.

Tom clicked his fingers.

Tom parmaklarını şaklattı.

The two clicked instantly.

İkisi anında tıklandı.

Tom clicked the link.

Tom linke tıkladı.

Tom clicked on his flashlight.

Tom cep fenerini açtı.

Tom clicked to another page.

Tom başka bir sayfaya tıkladı.

Sorry! I mistakenly clicked on "Send".

Pardon. Yanlışlıkla "Gönder"e tıkladım.

The soldiers clicked their heels together.

Askerler topuklarını birlikte tıkırdattı.

Tom clicked the light switch on.

Tom lamba anahtarını açtı.

- Tom flipped on the lights.
- Tom clicked on the lights.
- Tom clicked the lights on.

Tom ışıkları açtı.

I clicked the link, but nothing happened.

Bağlantıyı tıkladım ama bir şey olmadı.

I'd have clicked the "Hate it" button.

''Asla istemem'' seçeneğine tıklardım.

Tom clicked the remote to stop the video.

Tom videoyu durdurmak için uzaktan kumandaya tıkladı.

Tom clicked the safety off on his rifle.

Tom tüfeğindeki emniyeti kapattı.

I clicked the first link on the page.

Ben sayfadaki ilk linki tıkladım.

Sorry! I mistakenly clicked on "Send" before I was finished.

Üzgünüm! Ben yanlışlıkla bitirmeden "Gönder"'e tıkladım.

Tom clicked a button on his remote, but nothing happened.

Tom uzaktan kumandasının üstünde bir düğmeye bastı ama hiçbir şey olmadı.

- Tom turned off the radio.
- Tom clicked off the radio.

Tom radyoyu kapattı.

When was the last time you clicked on an Internet ad?

En son ne zaman bir internet reklamına tıkladın?

Tom pulled a switchblade from his pocket and clicked it open.

Tom cebinden bir sustalı çıkardı ve onu açtı.

It listed the articles with wood and tables according to the most clicked rate.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

Tom clicked on the thumbnail so he could see a larger version of the same image.

Tom aynı görüntünün daha büyük versiyonunu görebilsin diye minyatür çizim üzerine tıkladı.