Translation of "Clearing" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Clearing" in a sentence and their turkish translations:

clearing system

sistemi kurulacak.

- It is clearing up.
- It's clearing up.

Hava düzeliyor.

I'm clearing out.

Ben tüyüyorum.

The mist is clearing.

- Sis temizleniyor.
- Sis dağılıyor.

Tom is clearing his throat.

Tom boğazını temizliyor.

Tom is clearing the garden.

Tom bahçeyi temizliyor.

I am clearing my orchard.

Meyve bahçemi temizliyorum.

Mary is clearing her throat.

Mary boğazını temizliyor.

We are clearing our backyard.

Arka bahçemizi temizliyoruz.

Tom resumed clearing the table.

Tom masayı temizlemeye devam etti.

Tom started clearing the table.

Tom masayı temizlemeye başladı.

I am clearing my throat.

Boğazımı temizliyorum.

Thanks for clearing that up.

Onu temizlediğin için teşekkürler.

I think it's clearing up.

Bunun aydınlandığını düşünüyorum.

We're still clearing that up.

Hâlâ onu toparlıyoruz.

It seems to be clearing up.

Aydınlanıyor gibi görünüyor.

Thank you for clearing the backyard.

Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.

Why are you clearing the garden?

Neden bahçeyi temizliyorsun?

Thank you for clearing that up.

Bunu açıklığa kavuşturduğun için teşekkür ederim.

The rain is finally clearing up.

Yağmur nihayet düzeliyor.

The waiting room is clearing out.

Bekleme odası boşalıyor.

Okay, look we've got a clearing here.

Tamam, bakın burası açıklık.

Look, there's a big clearing up ahead.

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

I need your help clearing this table.

Bu tabloyu temizlemede yardımına ihtiyacım var.

Thank you for clearing up the misunderstanding.

Yanlış anlaşılmayı düzelttiğin için teşekkürler.

It looks like it'll be clearing up.

Hava açacak gibi görünüyor.

[Bear] Look, there's a big clearing up ahead.

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

Tell her that I am clearing the garden.

Ona bahçeyi temizlediğimi söyle.

Tom got up and began clearing the table.

Tom kalktı ve masayı temizlemeye başladı.

Little by little, the sky is clearing up.

- Yavaş yavaş gökyüzü aydınlanıyor.
- Yavaş yavaş gökyüzü açılıyor.

I got up and began clearing the table.

Ayağa kalktım ve masayı temizlemeye başladım.

So look, the jungle's spilled out into this huge clearing.

Bakın, orman bizi bu büyük açıklığa getirdi.

Would you mind clearing up a few points for me?

Benim için birkaç hususu aydınlığa kavuşturur musun?

The weather is clearing up. I needn't have brought an umbrella.

Hava açıyor. Bir şemsiye getirmeme gerek yoktu.

They were clearing the snow from the sidewalk with a shovel.

Onlar kürekle kaldırımdan karı temizliyorlardı.

We would like to ask for your help in clearing up our financial problems with your company.

Şirketinizle olan mali sorunlarımızı halletmede yardımınızı istirham etmek istiyoruz.

- The weather does not look like clearing up today.
- It doesn't look like it'll clear up today.

Bugün hava açacak gibi görünmüyor.