Translation of "Carcass" in Turkish

Maybe a carcass or something.

Belki bir leş falandır.

The carcass is good for the survivor,

Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

The butcher was deboning a steer carcass.

Kasap bir öküz leşinin kemiğini çıkarıyordu.

[Bear] The carcass is good for the survivor.

Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

A carcass has been found in the urban park.

Şehir parkında bir iskelet bulundu.

Layla initially thought the body was a deer carcass.

Leyla başlangıçta cesedin bir geyik leşi olduğunu düşündü.

Nice and quiet! A carcass is good for the survivor.

Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

That's what it's going for. You see the carcass, just down there.

Aradığı şey şurada, leşi görüyorsunuz, değil mi?

Sensitive enough to sniff out a carcass two meters under the snow. A wolverine is a rare sight.

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.

Okay, we need to figure out how we can use a bit of this carcass, to get ourselves a better meal.

Pekâlâ, kendimize daha iyi bir yemek bulmak için bu leşi kullanmanın yolunu bulmalıyız.