Examples of using "Butcher" in a sentence and their turkish translations:
O bir kasap.
eşkıya yılanoğlu dolandırıcı kasap
Tom bir kasap.
Bir kasap et ticareti yapar.
Kasap eti kıydı.
Kasap dükkanı kapalıdır.
Tom'un kasap olduğunu biliyorum.
Kasap eti kesiyor.
Kasap eti tartıyor.
Hâlâ bir kasapsın, değil mi?
Tom bir kasap, değil mi?
Tom'un bir kasap olduğunu söylediğini düşündüm.
O bir cerrah değil, ama bir kasap
Kasap bir öküz leşinin kemiğini çıkarıyordu.
- Fırın kasabın orada.
- Fırın kasaba yakın.
- Ekmek fırını kasap dükkânına yakın.
Kasap etin çeşitli kesimlerini satar.
Tom neden kasap olmak istiyor?
Fırıncı, kasap dükkanının yanında yer almaktadır.
Tom çekmeceden bir kasap bıçağı çıkardı.
Onların bizi koyun gibi katletmelerine izin veremeyiz.
Tom üç yıl boyunca Boston'da bir kasaptı.
Bu eti bana satan kasap her zaman sevecendir.
Önünde kasabı gördüğünde sola dön.
Kasaptan etteki tüm yağları kesmesini istedim.
Kasap bıçağı çekmecede.
Burası eskiden kasap dükkanı olarak kullanılıyordu.
Pastane kasabın yanındadır.