Translation of "Captain  " in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Captain  " in a sentence and their turkish translations:

I'm your captain.

Ben senin kaptanınım.

Where's your captain?

Kaptanınız nerede?

You're the captain.

Sen kaptansın.

Get the captain.

Kaptanı alın

I'm the captain.

Ben kaptanım.

He was made captain.

O kaptan yapıldı.

They made me captain.

Onlar beni yüzbaşı yaptı.

The captain welcomed us.

Bizi kaptan karşıladı.

Tom was chosen captain.

Tom kaptan seçildi.

The captain is dead.

Kaptan öldü.

This is the captain.

Tom kaptan.

He was chosen captain.

O, kaptan seçildi.

Who was the captain?

Kaptan kimdi?

Tom will be captain.

Tom kaptan olacak.

Tom was our captain.

Tom bizim kaptanımızdı.

Tom was elected captain.

Tom kaptan seçildi.

Tom is the captain.

Tom kaptandır.

They call me captain.

Onlar bana kaptan diyorlar.

Tom was made captain.

Tom kaptan yapıldı.

- Mike is captain of our team.
- Mike is the team's captain.

Mike takımımızın kaptanıdır.

- Suddenly, the captain left the ship.
- Suddenly, the captain abandoned the ship.

Aniden, kaptan gemiyi terk etti.

Bill replaced Jim as captain.

Bill kaptan olarak Jim'in yerini aldı.

We chose John as captain.

- John'u kaptan olarak seçtik.
- Biz kaptan olarak John'u seçtik.

Every ship needs a captain.

Her geminin bir kaptana ihtiyacı vardır.

They chose Peter as captain.

Onlar Peter'i kaptan olarak seçtiler.

This is the captain speaking.

Burada kaptan konuşuyor.

What did the captain say?

Kaptan ne dedi?

Tom is the team's captain.

Tom takımın kaptanıdır.

Tom deserves to be captain.

Tom kaptan olmayı hak ediyor.

This ship needs a captain.

Bu geminin bir kaptana ihtiyacı var.

How old is the captain?

Kaptan kaç yaşında?

The captain gave the order.

Kaptan emri verdi.

This is your captain speaking.

Kaptanınız konuşuyor.

Captain Cook discovered those islands.

Bu adaları Kaptan Cook keşfetti.

We chose Tom as captain.

Biz Tom'u kaptan olarak seçtik.

Tom replaced John as captain.

Tom kaptan olarak John'un yerini aldı.

Tom is a good captain.

- Tom iyi bir kaptan.
- Tom iyi bir yüzbaşı.

- George is the captain of our team.
- George is captain of our team.

George bizim takımın kaptanıdır.

The brave captain saved his ship.

Cesur kaptan gemisini kurtardı.

That captain handles his troops well.

O yüzbaşı, birliklerini iyi idare eder.

A major is above a captain.

Binbaşı yüzbaşının üstündedir.

George is captain of our team.

George bizim takımın kaptanı.

A captain is above a sergeant.

Bir yüzbaşı bir astsubayın üstündedir.

He's the captain of a team.

O, takımın kaptanı.

Suddenly, the captain left the ship.

Aniden, kaptan gemiyi terk etti.

The captain controls the whole ship.

Kaptan bütün gemiyi kontrol eder.

This ship needs a new captain.

- Bu geminin yeni bir kaptana ihtiyacı var.
- Bu gemiye yeni bir kaptan şart.
- Bu gemiye yeni bir kaptan lazım.

I'm the captain of this ship.

- Bu geminin kaptanı benim.
- Ben bu geminin kaptanıyım.

Who's the captain of this ship?

Bu geminin kaptanı kim?

We chose John to be captain.

John'u kaptan olması için seçtik.

I just spoke with the captain.

Ben sadece kaptanla konuştum.

Tom has the rank of captain.

- Tom'un kaptan rütbesi vardır.
- Tom'un yüzbaşı rütbesi vardır.

We were welcomed by the Captain.

Kaptan tarafından karşılandık.

You have my undying loyalty, Captain.

Sen benim sonsuz sadakatime sahipsin, Kaptan.

Did the captain approve this plan?

Kaptan bu planı kabul etti mi?

We chose Tom to be captain.

Biz Tom'u kaptan olarak seçtik.

The team needs a new captain.

Takımın yeni bir kaptana ihtiyacı var.

Tom has been named team captain.

Tom takım kaptanı seçildi.

The captain invited her for breakfast.

Kaptan kahvaltı için onu davet etti.

The captain invited them for breakfast.

Kaptan onları kahvaltıya davet etti.

- This was his first voyage as captain.
- It was his first trip as a captain.

Bu onun kaptan olarak ilk yolculuğuydu.

- Tom is the captain of the football team.
- Tom is the captain of the soccer team.

Tom futbol takımının kaptanıdır.

We elected Jeffrey captain of our team.

Biz Jeffrey'yi takımımızın kaptanı seçtik.

He is captain of the football team.

O, futbol takımının kaptanı.

He was elected captain of the team.

O, takımın kaptanı seçildi.

He was made captain of the team.

O, takımın kaptanı yapıldı.

He will make a good team captain.

O iyi bir takım kaptanı olacak.

We elected Tom captain of the team.

Tom'u takımın kaptanı seçtik.

They elected John captain of their team.

John'ı takımlarının kaptanı seçtiler.

The captain ordered his men to fire.

Kaptan adamlarının ateş etmesini emretti.

Where is the captain of this ship?

Bu geminin kaptanı nerede?

The captain of the ship is eating.

Geminin kaptanı yiyor.

It’s how Captain America runs so fast…

Bu, Captan America'nın böyle çok hızlı koşması...

We chose Henry captain of our team.

Henry'yi ekibimizin kaptanı seçtik.

They elected Taro captain of their team.

Taro'yu takımlarının kaptanı seçtiler.

He is the captain of the team.

O, takımın kaptanıdır.

Tom used to be a freighter captain.

Tom bir kargo uçağı kaptanıydı.

We elected her captain of our team.

Onu takımımızın kaptanı seçtik.

They made him captain of the team.

Onu takımın kaptanı yaptılar.

We chose John to be our captain.

John'u bizim kaptan olması için seçtik.

Tom is the captain of our team.

Tom bizim takımın kaptanıdır.

Tom is the captain of the team.

Tom, takımın kaptanıdır.

Tom is captain of the football team.

Tom, futbol takımının kaptanı.

Tom wasn't the captain of basketball team.

Tom basketbol takımının kaptanı değildi.

Tom used to be a tugboat captain.

Tom eskiden römorkör kaptanıydı.

We elected Tom captain of our team.

- Tom'u takım kaptanı seçtik.
- Takımımıza Tom'u kaptan seçtik.