Translation of "Bravery" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Bravery" in a sentence and their turkish translations:

bravery, wonder, faith, surrender --

cesur, mucizevi, inançlı, feragatli karakterini ona hatırlatsın

I admire your bravery.

- Cesaretine hayranım.
- Senin cesaretine hayranım.

Bravery has bought her time.

Cesareti ile zaman kazandı.

Bravery is a great virtue.

Kahramanlık büyük bir erdemdir.

His bravery should be praised.

Onun cesareti övülmeli.

We admire her for her bravery.

Biz onun cesareti için ona hayranız.

His bravery is worthy of praise.

Cesareti, övgüye değer.

Tom admired Mary for her bravery.

Tom onun cesareti için Mary'ye hayran.

I commend Tom for his bravery.

Cesareti için Tom'a teşekkür ediyorum.

Involving the balance between fear and bravery.

korku ve cesaret arasındaki denge bunun bir parçası.

Bravery is a central principle of Hanukkah.

Cesaret, Hanuka'nın temel bir ilkesidir.

There's a fine line between bravery and stupidity.

Cesaret ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır.

Ancient people liked to tell stories of bravery.

Eski insanlar kahramanlık hikayelerini anlatmaktan hoşlanmışlar.

The returning soldiers were commended for their bravery in battle.

Geri dönen askerler savaştaki cesaretleri nedeniyle övüldüler.

His bravery to save the child from drowning is above praise.

Çocuğu boğulmaktan kurtarmak için onun cesareti övgü üstü.

- Tom admired Mary for her courage.
- Tom admired Mary for her bravery.

Tom cesaretinden dolayı Mary'ye hayran.

He could inspire or bully other men into superhuman feats of bravery and endurance.

diğer insanlara cesaret ve tahammül gibi insanüstü başarılara ilham verebilir ya da zorbalık yapabilirdi.

Tom received a commendation for bravery for rescuing a woman from a burning house.

Tom yanan bir evden bir kadını kurtarmak için olan cesareti için bir takdirname aldı.

- Because I admired his courage, I trusted him.
- Because of his bravery, I had confidence in him.

Cesaretinden dolayı ona güvenim vardı.