Examples of using "Boasts" in a sentence and their turkish translations:
İsviçre birçok turistik yerlerle övünç duyuyor.
O, kendi eğitimiyle övünür.
O arabasıyla övünür.
O, her zaman şansıyla övünür.
Onun övünmelerini dinlemekten usandım.
şu anda 580 milyon aylık aktif kullanıcısıyla övünüyor.
Okul güzel bir yüzme havuzuyla övünür.
O, iyi yüzebilmekle böbürlenir.
O, iyi yüzebilmesiyle övünür.
Jim sınavı geçmekle öğünüyor.
Bu kasaba büyük bir halk kütüphanesiyle övünür.
O, yemek pişirmede iyi olmakla övünür.
Bill kendi büyük arabasıyla komşularına karşı övünür.
Bu gazete 5,5 milyonluk günlük ortalama okuyucu kitlesiyle böbürlenir.
Tom at yarışında asla yenilmemekle övünüyor.
At yarışında hiç yenilmemekle övünüyor.
Babam hiç trafik kazası geçirmediğinden dolayı gurur duyuyor.