Examples of using "Blend" in a sentence and their turkish translations:
O özel bir karışım.
- Araya kaynamaya çalıştım.
- Ortama uyum sağlamaya çalıştım.
Süt ve yumurtayı birlikte karıştır.
Su ve yağ birbirine karışmaz.
Bu kahve harmanını severim.
Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın.
Gökyüzü,deniz ile karışmış gibi göründü.
Bina çevresi ile uyum içinde değildir.
Tom kalabalık ile uyumlu olmaya çalıştı.
Mavi boyayı sarı boyayla karıştır.
Bu kahve Java ve Brezilya'nın bir karışımıdır.
Başlangıçta ipekken yapay ipeğe dönüşüyor.
Geri dönenlerin bu sınıfa karışması zordur.
Denizin ve gökyüzünün renkleri birbirine karışıyor.
Yükselen güneş gökyüzünü parlak bir renk karışımıyla süsledi.
Su ve yağ karışmaz.
Yağ ve su birbiriyle karışmaz.