Translation of "Ancestors" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Ancestors" in a sentence and their turkish translations:

Honor your ancestors.

Atalarını onurlandır!

That tribe worships its ancestors.

O kabile atalarına tapar.

We should respect our ancestors.

Atalarımıza saygı göstermeliyiz.

My ancestors are from Germany.

Benim atalarım Almanyalı.

Tom's ancestors came from Africa.

Tom'un ataları Afrikadan geldi.

Where are your ancestors from?

Sizin atalarınız nerelidir?

His ancestors would be proud.

Ataları cesur olmalılar.

His ancestors came from Africa.

- Ataları Afrikalıymış.
- Ataları Afrika'dan gelmiş.

Because what did our ancestors say?

çünkü atalarımız ne demiş?

His ancestors went there from Ireland.

Onun ataları İrlanda'dan oraya gitti.

Our family has some distinguished ancestors.

Ailemizin birkaç seçkin atası var.

ancestors not just to our own children

Sadece kendi çocuklarımızın atası değil

Following in the footsteps of her ancestors.

Atalarının izlerini takip ediyorlar.

Your crimes have desecrated your ancestors' graves.

Sizin suçlarınız atalarının mezarlarına saygısızlıktı.

Your ancestors are buried at this church.

Sizin atalarınız bu kilisede gömülüdürler.

My ancestors hoped to find political asylum.

Atalarım siyasi sığınma bulmayı ümit etmişlerdi.

My name links me with my ancestors.

Adım beni atalarımla bağlar.

So how is the woman in our ancestors

Peki atalarımızda kadın nasıl

When we go to our ancestors, Central Asia

Atalarımıza yani Orta Asya'ya kadar gittiğimizde

My ancestors were the pioneers of this land.

Benim atalarım bu memleketin öncüleriydi.

I can trace my ancestors back 200 years.

Ben atalarımı 200 yıl geriye kadar izleyebilirim.

Our ancestors came to this country 150 years ago.

- Atalarımız bu ülkeye 150 yıl önce geldi.
- Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldiler.

Our ancestors arrived in this country 150 years ago.

Atalarımız 150 yıl önce bu ülkeye geldi.

Our ancestors came here over a hundred years ago.

Atalarımız yüz yıl önce buraya geldi.

Let's see if it's between Old Rome and our ancestors.

Bir bakalım mı Eski Roma'yla bizim atalarımızın arasındaki

They are sitting around the graves of their dead ancestors.

Ölmüş atalarının mezarları etrafında oturuyorlar.

We visit the tombs of our ancestors on this day.

Biz bu gün atalarımızın mezarlarını ziyaret ediyoruz.

Now I will tell you a little bit about our ancestors

şimdi size atalarımızdan bahsedeceğim biraz

Just go back and get a little bit of our ancestors

Sadece geçmişe gidip atalarımızdan birazcık edep

In our ancestors, the woman is very dependent on her partner

Atalarımızda kadın eşine çok bağlıdır

Our ancestors developed massive jaws as a result of constant combat.

Atalarımız sürekli mücadele sonucunda büyük çeneler geliştirdiler.

Tom says he can trace his ancestors back about 300 years.

Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor.

He says he can trace his ancestors back about 300 years.

Seceresini yaklaşık üç asır öncesine kadar çıkarabildiğini söylüyor.

She says she can trace her ancestors back about 300 years.

Atalarının izini yaklaşık üç yüz yıl öncesine kadar sürebildiğini söylüyor.

I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.

"Lida, do you consider that Native Americans are your ancestors?" "Yes, of course I do!"

"Lida, Yerli Amerikalıların senin ataların olduğunu düşünüyor musun?" "Evet, elbette düşünüyorum!"

We must never forget the sacrifices our ancestors made so that we could enjoy our current liberties.

Şu anki özgürlüklerimizden zevk alabilmemiz için atalarımızın yapmış olduğu fedakarlıkları asla unutmamalıyız.

Had the elephant and the giraffe not had common ancestors, how might one possibly have observed that they had an exactly equal number of vertebrae in their necks?

Fil ve zürafanın ortak ataları olmasaydı biri onların boyunlarında tam eşit sayıdaki omurgaya sahip olduklarını muhtemelen nasıl fark edebilirdi?