Examples of using "Alert" in a sentence and their turkish translations:
Ayık kal.
Zevkini kaçıracağım:
Uyanık görün.
- Tetikte ol.
- Uyanık kal.
Kırmızı alarm!
Tetikte olun!
Onları uyaracağım.
Tom'u ikaz edeceğim.
Herkes atikti.
Sadece tetikte ol.
Onu uyaracağım.
Ben onu uyaracağım.
Sen çpk uyanıksın.
Tom tetikte.
Sarı alarma gidin.
Tom, Mary'yi ikaz edecek.
Uyanık olmalısın.
Tetikte kalmaya çalış.
Kobralar her zaman çok tetiktedirler.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
Tetikte beklemek zorundayız.
Uyanık kalman gerekiyor.
Sessiz kalın ve uyanık olun.
Uyanık kalmak zorundayız.
Tetikte olmak gerek.
Her zaman gözünü dört aç.
Tetikteki foku uyarmaya yetiyor bu.
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
Askerler alarmdaydılar.
Tsunami alarmı iptal edildi.
Benim daha dikkatli olmam gerekiyor.
Onları uyaracağım.
Tom alarmda kalmak için kendini zorladı.
Kendimi dikkatli olmaya zorladım.
Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.
Kulaklarınızı açık tutun.
Tetikte ol.
İşlek bir caddeden geçerken dikkatli ol.
- Her zaman uyanık olmak zorundayız.
- Her zaman alarmda olmak zorundayız.
Karanlıktaki feryatlar herkese tehlikeyi bildiriyor.
Avcı her ses ve hareket için tetikteydi.
Oğlum okulda daha dikkatli olmalı.
çünkü pasaportumda hâlâ seyahat uyarısı vardı.
Ben bir fincan kahve içtikten sonra daha uyanık hissediyorum.
Bir tsunami geliyor, bu yüzden tetikte olun.
Tetikte ol. Tahliye emri herhangi bir zamanda olabilir.
...ve yavrular diken üstündeyken... ...fark edilmeden aralarına sızmak zordur.
Daha dikkatli olmam gerekiyor.
O tekrar aldatılmak istemiyordu ve her zaman tetikteydi.
Çevrenizde neler olup bittiğine biraz daha dikkat etmeye çalışın.
Onu uyaracağım.
Kahve içmek uyanık kalmana yardım edebilir.