Examples of using "Accompany" in a sentence and their turkish translations:
Sana eşlik edeceğim.
Lütfen bana eşlik et.
o ölüye eşlik ederler
Bana eşlik eder misin?
O ona eşlik edecek.
Ben size eşlik edebilir miyim?
Ben size eşlik edeceğim.
Size eşlik etmeme izin verin!
Bize eşlik etmek için buyurun.
Ebeveynler çocuklarına eşlik etmeliler.
Rehber bize eşlik edecek.
Acı ve üzüntü savaşa eşlik eder.
Sana eve kadar eşlik edebilir miyim?
Tom şarkıcılara eşlik edecek.
Havaalanına kadar size eşlik edeceğim.
İstasyona kadar size eşlik edeceğim.
Hastaneye kadar size eşlik edeceğim.
Bana eşlik etmeni istiyorum.
Tom'a eşlik etmeni istiyorum.
Onlar çocukların okula gitmesi için eşlik ediyor.
Oraya kadar bana eşlik eder misin lütfen?
Ben onlara eşlik etmeni isterim.
Ona eşlik etmeni isterim.
- Ona eşlik etmeni isterim.
- Ben ona eşlik etmeni isterim.
Bana refakat etmesi tembihlendi.
Bana eşlik etmek ister misin?
Yürüyüşünüzde size eşlik edebilir miyiz?
Size havaalanına kadar eşlik edebilir miyim?
O, bana piyanoda eşlik edecek.
Mary okula giden çocuklara eşlik etmez.
O, okula kadar çocuklara refakat edecek.
Ona orada arkadaşlık edecek birini istiyor.
Tom çocuklar okula giderken eşlik edecek.
Çocuklara okula kadar eşlik edeceksin.
Yürüyüşünüzde size eşlik edebilir miyim.
Annesinden kendisine eşlik etmesini rica etti.
Onlar çocuklara okula kadar eşlik etmeyecek.
Sana eve kadar eşlik etmeme izin verir misin?
O ördeğe eşlik edecek bir kızılcık sosu yaptı.
O, partiye kadar ona eşlik etmemi önerdi.
Sana refakat edemem. Ben hâlâ burada gerekliyim.
Tom Mary'ye partiye kadar eşlik etmemi önerdi.
O bizi hastaneye kadar geçirecek.
İstasyona kadar bana eşlik edecek kadar nazikti.
Pek çok cesur kadın ve erkek, zafere giden yolda bana eşlik edecek.
İnsan ruhu yeryüzünde bulunduğu müddetçe; müzik, canlı bir varlık gibi ona eş ve destek olup büyük anlam katacak.