Examples of using "Wassen" in a sentence and their turkish translations:
Yıkanacaksın.
Ellerini yıkamalısın.
Çamaşır yıkamak benim işimdir.
Lütfen kes, yıka ve kurut.
Çocuklar ayaklarını yıkıyorlar.
İnsan ellerini yıkamalı.
Arabamı yıkayacağım.
Paula, yarın arabayı yıkayacak.
Onu araba yıkarken gördüm.
Onlar ellerini sabunla yıkar.
Ne yıkıyorsun?
Kirli çamaşırları yıkamak istedi.
- Tom arabasını yıkamaya başladı.
- Tom kendi arabasını yıkamaya başladı.
Ellerimizi sabunla yıkıyoruz.
Saçımı yıkamalıyım.
O arabayı yıkıyor.
Tom arabasını yıkıyor.
Git bir banyo yap. Çok pis kokuyorsun.
Tom saçını yıkıyor.
Tom ellerini yıkamayı unuttu.
Saçınızı ne sıklıkta yıkamanız gerekir?
Saçımı yıkayacağım.
Çamaşırları elle yıkamak zor ve zaman alıcıdır.
Arabamı yıkadığı için oğluma beş dolar ödedim.
O arabayı yıkıyor.
Bu gömleği yıkamamın zamanıdır.
Arabayı yıkayan çocuk benim erkek kardeşimdir.
Arabayı yıkayan adam Bay Jones'tur.
Niçin ellerini yıkıyorsun?
Tom Mary'ye bulaşıkları yıkamasını söyledi.
Tom'u arabanı yıkamana yardım etmeye nasıl ikna ettin?
Bulaşıkları yıkamak için kimin sırası?
Eşarbımdaki etiket "Yıka ve tersyüz ütüle" diyor. Bunu nasıl yapmam gerektiğini merak ediyorum.
Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.