Examples of using "Verborgen" in a sentence and their turkish translations:
...önümüze seriyor.
...gizli gece dünyasını ortaya çıkarır.
- Nerede gizli?
- Nerede saklı?
Tom'un art niyetleri vardı.
Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.
Tom Mary'den hiçbir şey saklamadı.
Tom'un evinde gizli bir oda var.
bu sefer farklı çeşitlerdeki birkaç gizli obje ile.
Tom delili gizledi.
Onu yatağımın altında sakladım.
Çocuklar yatağın altında saklı noel hediyeleri buldular.
Yüzme havuzu zeminin altında gizlidir.
Ne sakladın?
Tom ve Mary'nin bir şey sakladığını biliyordum.
- Tom'un anahtarı nerede sakladığını bilmiyorum.
- Tom'un anahtarı sakladığı yeri bilmiyorum.
Karanlıkta iletişim kuran gizli hayvanların çağrıları bunlar.
O her zaman bir şey saklıyor gibi hissettim.
Medeniyet bu gizli topraklarda yüzlerce yıldır gelişti.
Tom bir şey saklamaya çalışıyor gibi görünüyor.
bir yeniden oluşturma algoritmasına aktarıyoruz.
Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.
Bütün gün ormanda saklandım.
Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.