Translation of "Onthult" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Onthult" in a sentence and their turkish translations:

...onthult een verborgen nachtwereld...

...gizli gece dünyasını ortaya çıkarır.

Ultraviolet licht onthult verborgen jagers.

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

Een lichtgevoelige camera onthult deze bevroren wereld.

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.

Infraroodlicht, onzichtbaar voor de apen, onthult hun toplocatie.

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

Een lichtgevoelige camera... ...onthult een moederijsbeer en haar twee welpjes...

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.

Maar de lage zon onthult de silhouetten van de robben.

Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.

Iets hogerop onthult een warmtecamera... ...nog een jager die verscholen zit in het donker.

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

Die wordt pas zichtbaar in het donker. Het rif dat baadt in blauw licht onthult wat er aan de hand is.

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.