Examples of using "Onthult" in a sentence and their turkish translations:
...gizli gece dünyasını ortaya çıkarır.
Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.
Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.
Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.
Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.