Examples of using "Liggen" in a sentence and their turkish translations:
- Yerde kal!
- Eğil!
- Rüzgar sakinleşti.
- Rüzgar yatıştı.
Rüzgar sakinleşti.
- Fırtına yatıştı.
- Fırtına dindi.
Oklarım nerede?
Onu oraya bırakın.
Tüm bu engeller geride kaldı.
Sırtınızı açın.
Anahtarlar masanın üzerinde.
Rüzgar kesildi.
Kuş yumurtaları var. Dikenli karaçalıya yerleştirilmişler.
- Masanın üstünde hiç portakal yok.
- Masanın üstünde bir portakal yoktur.
- Masada portakal yok.
Masanın üstünde bazı portakallar var.
Programın elimde.
Kum üzerinde uzanalım.
O, çime uzandı.
O sırtüstü uzandı.
Masanın üzerinde birkaç kitap var.
Masanın üstünde kaç tane dolma kalem var?
Noel ağacının altında bir sürü hediyeler var.
- Belki yatmalısın.
- Aslında uzansan iyi olur.
Tom'un kirli giysileri yerde.
Masada kaç tane dergi var?
Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.
- Belki de masanın üzerinde bıraktım.
- Belki de masanın üstünde bıraktım.
Onu geride bırakın.
Bütün gün yatakta uzanmaktan başka bir şey yapmadı.
Cüzdanımı evde bırakmış olmalıyım.
Gümüş toplar kırmızı topun etrafında.
Tom bütün gün yatakta kaldı.
Alpler Avrupa'nın merkezindedir.
Uyuyor muydun?
Şemsiyemi bir otobüste bıraktım.
Masada iki ya da üç kalem var.
"Kitaplar nerede?" "Onlar masanın üstünde."
MW: Yatakta çok uzun süre uyanık kalıyorsanız
Neredeyse şemsiyemi trende unutuyordum.
Birkaç saat hareketsiz yatmanı istiyorum.
- Fırtına sakinleşti gibi görünüyor.
- Görünüşe göre fırtına dindi.
Cüzdanını evde bıraktığını söyledi.
Onu oraya bırak.
mutluluğumuzun kontrolünü diğer insanlara vermiş oluyoruz, değil mi?
Daha sonra da dostum koyuna güzelce sarılabilirim.
Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.
Üst raftaki şeye ulaşabilir misin?
ve sonra 10 dakika kadar bekleyeceğiz, duman mağarayı dolduracak
Tamam, şuradan yolumuza bir bakalım. Enkaz şurada olmalı.
Bütün gece beyin fırtınası yaparak ayaktaydım.
Yatakta olman gerekmiyor mu?
Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
Onlar okuyorlar.
Soğuk nedeniyle yalnızca bir çalışma günümü kaçırdım ve masam kağıtlarla dolu.
Kelimelerin kendileri benim dilimin ucunda ama ben sadece bunu söyleyemiyorum.
Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
Yavaşla!
Telefonunu evimde unuttuğunu söylemek için onu aradım ama o cevap vermedi.
Parlak bir geleceğin var.