Examples of using "Slechter" in a sentence and their turkish translations:
Daha kötüydü.
Daha kötüsünü bekliyordum.
Dişi tavukları daha da kötüsü bekler.
Hiçbir şey savaştan daha kötü değildir.
Bugün dün hissettiğimden daha kötü hissediyorum.
Jessie Fransızcayı kötü; Almancayı daha da kötü konuşuyordu.
Durum günden güne kötüleşiyor.
Kesinlikle daha kötüsünü yapamazdın.
Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.
"Daha iyi hissediyor musun?" "Hayır, daha kötü hissediyorum."
Geceleyin karada... ...görüşü bizden kötüdür.
İnsanları aldatmak yanlıştır, fakat kendinizi aldatmak daha kötü.
Durum sandığımızdan daha kötü.
Korkarım ki işler kötüye gitmeye başlayacak.