Translation of "Saai" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Saai" in a sentence and their turkish translations:

Saai!

Sıkıcı!

Hoe saai.

Ne sıkıcı.

Ik ben saai.

Ben sıkıcıyım.

Facebook is saai.

Facebook sıkıcı.

Het was saai.

O sıkıcıydı.

Symmetrie is saai.

Simetri sıkıcıdır.

Ze was saai.

O sıkıcıydı.

Muziek is saai.

Müzik sıkıcıdır.

Thuis blijven is saai.

Evde durmak sıkıcıdır.

Dit is zo saai.

Bu çok sıkıcı.

De school is saai.

Okul sıkıcı.

Toms feestje was saai.

Tom'un partisi sıkıcıydı.

Deze zin is saai.

Bu cümle sıkıcı.

Deze roman is saai.

Bu roman sıkıcı.

Je bent echt saai.

Gerçekten sıkıcısın.

Dat is ongelofelijk saai.

O inanılmaz sıkıcı.

Wat zijn jullie saai.

Çok sıkıcısınız.

Mijn leven is saai.

Hayatım sıkıcı.

Deze video is saai.

Bu video sıkıcı.

- Het is saai om thuis te blijven.
- Thuis blijven is saai.

Evde kalmak sıkıcıdır.

Dit boek is echt saai.

Bu kitap gerçekten sıkıcı.

Huiswerk maken is extreem saai.

Ödev yapmak oldukça sıkıcı.

- Nu verveel ik me.
- 't Is saai.

Şu an sıkılıyorum.

Het was zo saai dat ik bijna gaapte.

- O, o kadar sıkıcıydı ki neredeyse esniyordum.
- O kadar sıkıcıydı ki neredeyse esnedim.

- Deze roman verveelt me.
- Ik vind deze roman saai.

- Bu roman beni sıkıyor.
- Bu roman bana sıkıcı geliyor.

De tweede helft van het drama was een beetje saai.

Dramanın ikinci yarısı biraz sıkıcıydı.

Het is gemakkelijk om je moedertaal te spreken, maar het is ook saai.

Ana dilini konuşmak kolay ama sıkıcı.

- Films met weinig actie vervelen me altijd.
- Ik vind films met weinig actie saai.

Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.