Translation of "Nuttig" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Nuttig" in a sentence and their turkish translations:

Zijn ze nuttig?

Faydalı mı?

Dat was nuttig.

O yardımcıydı.

Dit is nuttig.

Bu yararlı.

Engels spreken is nuttig.

- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.

Het kan nuttig zijn.

Bu yararlı olabilir.

Voor wie is het nuttig?

Buna kimin ihtiyacı var?

Persoonlijke computers zijn heel nuttig.

Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.

IJzer is een nuttig metaal.

Demir yararlı bir metaldir.

- Was het nuttig?
- Hielp het?

Yararlı mıydı?

Spiekbriefjes schrijven is zeer nuttig.

Kopya yazmak çok yararlıdır.

Dit mes was erg nuttig.

Bu bıçak benim için çok yararlıydı.

Omdat die taal niet nuttig is.

Çünkü o dil, onlar için faydalı değil.

IJzer is meer nuttig dan mooi.

Demir, güzelliğinden ziyade daha yararlıdır.

Deze boeken zijn niet allemaal nuttig.

Bu kitapların hepsi kullanışlı değil.

De Internationale Taal is heel nuttig.

Uluslararası Dil çok kullanışlıdır.

Geen enkel van deze boeken is nuttig.

Bu kitaplardan hiçbiri faydalı değildir.

Uw eenjarig verblijf in Duitsland was heel nuttig.

Almanya'da bir yıl kalman çok faydalı olmuş.

Engels is nuttig in de diplomatie en het toerisme.

İngilizce diplomasi ve turizmde faydalıdır.

Dit woordenboek is net zo nuttig als het jouwe.

- Bu sözlük seninki kadar faydalıdır.
- Bu sözlük seninki kadar yararlı.

- Deze website is erg handig.
- Deze website is erg nuttig.

Bu web sitesi çok yararlıdır.

Het is nuttig om thuis... ...zo veel mogelijk wetenschappelijke artikelen te lezen.

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

Technologie op zichzelf is zinloos tenzij het nuttig is voor de mensheid.

Teknoloji insanlığa hizmet etmedikçe kendi içinde anlamsızdır.

Ik kan me situaties indenken waarin een mes nuttig zou kunnen zijn.

Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.

De verschillende vormen van aanbidding die in de Romeinse wereld heersten, werden door het volk gezien als even waar; door de filosoof als even onwaar; en door de magistraat als even nuttig. En zo leidde de tolerantie niet alleen tot wederzijdse toegeeflijkheid, maar zelfs tot religieuze eensgezindheid.

Roma dünyasında hüküm süren muhtelif ibadet şekillerinin tümü, insanlar tarafından mütesaviyen doğru, düşünürü tarafından yanlış, yargıcı tarafından da faydalı olarak görüldü. Ve böylelikle müsamaha yalnızca karşılıklı müsamahayı değil, aynı zamanda dinsel uyumu da ortaya koydu.