Translation of "Krap" in Turkish

Dit wordt krap.

Burası biraz fazla daralıyor.

Ik zit krap bij kas.

Param yok.

Het wordt hier al erg krap.

Burası gittikçe daralıyor.

- Ik zit krap bij kas.
- Ik heb geldproblemen.

Param yok.

Sneeuw heeft een goede isolerende werking. Krap en knus.

Kar harika bir yalıtkandır. Oldukça dar, oldukça rahat.

- Ik zit krap bij kas.
- Ik heb weinig geld.

Param az kaldı.

Dat het hier krap en klein is, dat is goed.

Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.

Het is hier vrij krap en klein, en dat is goed.

Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.

- Ik ben blut.
- Ik zit krap bij kas.
- Ik ben platzak.

- Hiç param yok.
- Beş parasızım.
- Meteliğe kurşun atıyorum.

Het wordt hier al erg krap. Ik moet uitkijken dat ik niet op een slang land.

Burası gittikçe daralıyor. Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyız.