Examples of using "Investeren" in a sentence and their turkish translations:
Çevre ile ilgili işlere yatırım yapıyorlar
Zamanımızın daha fazlasını adalete yatırabiliriz,
Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.
Burada insanlar şehrin tersine döneceğini bilerek,
Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
Sonunda en büyük varlığımıza yatırım yapabiliriz.
ortaya çıkmaması için yatırım yapmaya teşvik etmiş olmuyoruz
Parası olan Amerikalılar yatırım için korkuyorlardı.