Translation of "Ijskoude" in Turkish

Tom houdt van ijskoude drankjes.

Tom buzlu soğuk içecekleri sever.

Layla overleefde de ijskoude nacht.

Leyla buz gibi geceyi atlattı.

Tom en Maria zwommen in het ijskoude meer.

Tom ve Mary dondurucu gölde yüzdü.

Maria sprong zonder aarzelen het ijskoude water in.

- Mary çekinmeden buzlu suya atladı.
- Mary tereddüt etmeden buzlu suya atladı.
- Mary duraksamadan buz gibi suya atladı.

Hij was gestoord dat hij probeerde te zwemmen in dat ijskoude water.

- Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı.
- O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı.