Translation of "Huren" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Huren" in a sentence and their turkish translations:

- Ik wilde een bus huren.
- Ik wilde een touringcar huren.

Ben bir koç çalıştırmak istiyorum.

Ik moest een auto huren.

Bir araba kiralamak zorunda kaldım.

Tom moest een auto huren.

Tom bir araba kiralamak zorunda kaldı.

Ik moet een kamer huren.

Bir oda kiralamam gerekiyor.

Laten we daar een fiets huren.

Orada bir bisiklet kiralayalım.

Waar kan ik een auto huren?

Nerede bir araba kiralayabilirim.

Waar kan ik een kostuum huren?

Nereden bir giysi kiralayabilirim?

Je kan een boot per uur huren.

Saatle bir tekne kiralayabilirsin.

Ik zou graag een bus willen huren.

Bir otobüs kiralamak istiyorum.

Ik zou graag een auto willen huren.

Bir araba kiralamak istiyorum.

Waar kan ik een gemeubelde kamer huren?

Nerede mobilyalı bir oda kiralayabilirim?

We moeten een ruimte voor ons feest huren.

Bizim parti için bir yer kiralamalıyız.

Tom is te arm om een advocaat in te huren.

Tom bir avukat tutamayacak kadar çok fakir.

- Ik kan me niet veroorloven om zo'n huis in Tokio te huren.
- Ik kan me niet veroorloven om zo'n huis te huren in Tokio.

- Böyle bir evi Tokyo'da kiralamaya gücüm yetmez.
- Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.

Ik ben op zoek naar een huis dat ik kan huren.

Kiralık bir ev arıyorum.

Het is duur om een kantoor te huren in het centrum van Boston.

Boston'un şehir merkezinde bir ofis kiralamak pahalı.

- Het was niet mijn idee u te huren.
- Het was niet mijn idee om je aan te nemen.
- Het was niet mijn idee om je in dienst te nemen.

Seni işe almak benim fikrim değildi.