Translation of "Hoger" in Turkish

- Richt hoger!
- Mik hoger!

Daha yükseği hedefle.

Sneller, hoger, sterker.

Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.

Hoe hoger je overlijdensrisico.

ölüm riskiniz o kadar yüksek olur.

De prijzen worden steeds hoger.

Fiyatlar gittikçe yükseldi.

Mijn cijfers zijn hoger dan gemiddeld.

Benim notlarım ortalamanın üzerindedir.

Wanneer gaan we een hoger taalniveau bereiken?

Daha yüksek bir dil seviyesine ne zaman ulaşacağız?

Wil men leds met een hoger rendement ontwikkelen,

yüksek verimli LED ışıklar,

De werkelijke kosten waren hoger dan de schatting.

Gerçek bedel tahmin edilenden daha yüksekti.

De temperatuur is deze winter hoger dan gemiddeld.

Bu kış sıcaklık ortalamanın üzerinde.

Het witte paard is hoger dan het zwarte.

Beyaz at siyah olandan daha uzun.

Het is tijd om de lat hoger te leggen.

Çıtayı yükseltmenin zamanı geldi.

Hoe hoger men klimt, hoe kouder de lucht wordt.

Yükseğe tırmandığında hava soğur.

Ik had hem door een hoger raam moeten gooien.

Onu daha yüksek bir pencereden atmalıydım.

Op een hoger gelegen plaats en met een hogere zeewering.

yerden daha yüksekte ve daha büyük bariyerli yapılması için savaşmış.

Vijf keer hoger ligt dan het aantal operaties in Stavanger.

Stavanger'dekinin beş katı olduğunu görüyoruz.

Vooruitgang is geen mystieke kracht of dialectiek die ons steeds hoger tilt.

İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.