Translation of "Grijs" in Turkish

- Hij had grijs haar.
- Ik had grijs haar.

Onun gri saçı var.

Ik word grijs.

Saçlarıma ak düşüyor!

Tom wordt grijs.

Tom kırlaşıyor.

- Het tafeltje is grijs.
- De kleine tafel is grijs.

Küçük masa gridir.

Haar haar wordt grijs.

Onun saçı ağarıyor.

Mijn pak is grijs.

Benim takım gridir.

Ik had grijs haar.

Benim gri saçım vardı.

Een ezel is grijs.

Bir eşek gridir.

Haar sokken zijn grijs.

Onun çorapları gridir.

Zijn trui is grijs.

Onun kazağı gri.

De lucht was grijs.

Gökyüzü griydi.

Heeft hij grijs haar?

- Onun gri saçı var mı?
- O gri saçlı mı?

Tom heeft grijs haar.

- Tom'un gri saçı var.
- Tom'un saçları kır.

Ik heb grijs haar.

Gri saçım var.

De olifant is grijs.

Fil gri renklidir.

Zijn sokken zijn grijs.

Onun çorapları gridir.

Heeft Tom grijs haar?

Tom gri saçlı mı?

Deze huismuis is grijs.

Bu ev faresi gridir.

Hij had grijs haar.

Gri saçları vardı.

De ezels zijn grijs.

Eşekler gridir.

Al jouw katten zijn grijs.

Senin kedilerinin hepsi gri renkli.

Dit potlood is niet grijs.

- Bu kalem gri değil.
- Bu kurşun kalem gri değil.

Grijs past goed bij rood.

Gri, kırmızı ile iyi gider.

Toms haar is grijs geworden.

Tom'un saçı ağardı.

Tom droeg een grijs pak.

Tom gri bir takım elbise giyiyordu.

Tom draagt ​​een grijs pak.

Tom gri bir takım elbise giyiyor.

De kleine vrouw draagt een grijs mantelpak.

Kısa kadın gri bir takım elbise giyiyor.

De lange vrouw draagt ​​een grijs pak.

Uzun boylu kadın gri bir takım elbise giyiyor.

De lucht was de hele ochtend grijs.

Gökyüzü sabah boyunca griydi.

Ze zijn niet grijs omdat ze onzeker zijn,

Emin olmadıklarından gri alanda değiller,

De kleine vrouw had een grijs pak aan.

Küçük kadın gri bir takım elbise giymişti.

Mijn haar was bruin voordat het grijs werd.

Saçlarım ağarmadan önce kahverengiydı.

Zijn pak was grijs en zijn stropdas was geel.

Kıyafeti gri, kravatı sarıydı.

Tom droeg een grijs pak met een rode stropdas.

Tom kırmızı kravatla gri bir takım elbise giyiyordu.

Tom droeg een grijs pak en een rode stropdas.

Tom gri bir takım elbise giyiyordu ve kırmızı bir kravat takıyordu.