Translation of "Gebruiken" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Gebruiken" in a sentence and their turkish translations:

- Ga jij dit gebruiken?
- Ga je dit gebruiken?
- Gaat u dit gebruiken?
- Gaan jullie dit gebruiken?

- Bunu kullanacak mısınız?
- Bunu kullanacak mısın?

- Ga jij dit gebruiken?
- Gebruik je het?
- Ga je dit gebruiken?
- Gaat u dit gebruiken?
- Gaan jullie dit gebruiken?

- Bunu kullanacak mısınız?
- Bunu kullanır mısın?
- Bunu kullanacak mısın?

Welke gebruiken we?

Bunlardan hangisini kullanacağız?

Gebruiken vertalers Tatoeba?

Çevirmenler Tatoeba'yı kullanır mı?

Gebruiken jullie Facebook?

Siz arkadaşlar Facebook kullanıyor musunuz?

Vleermuizen gebruiken echolocatie.

Yarasalar yankıyı kullanırlar.

- Mag ik uw pen gebruiken?
- Mag ik jouw pen gebruiken?
- Mag ik jullie pen gebruiken?

Ben senin kalemini kullanabilir miyim?

- Ge kunt mijn woordenboek gebruiken.
- Je kan mijn woordenboek gebruiken.
- U kunt mijn woordenboek gebruiken.

Benim sözlüğümü kullanabilirsiniz.

- Je mag het mijne gebruiken.
- Je mag de mijne gebruiken.
- Je mag dat van mij gebruiken.
- Je mag die van mij gebruiken.

Benimkini kullanabilirsiniz.

- Mag ik jouw woordenboek gebruiken?
- Mag ik uw woordenboek gebruiken?

Sözlüğünü kullanabilir miyim?

Maar gebruiken geen anticonceptie.

fakat kontrasepsiyon kullanmıyor.

Laten we deze gebruiken.

Bunu kullanalım.

Mag ik dit gebruiken?

Bunu kullanabilir miyim?

Wat kan ik gebruiken?

Ne kullanabilirim?

Daarvoor gebruiken ze 'projectie'.

Bunu yapmak için, projeksiyon denilen bir işlemi kullandılar.

Tom zal geweld gebruiken.

Tom güç kullanacak.

Ik moet medicijnen gebruiken.

İlaç almak zorundayım.

- Zou ik je telefoon mogen gebruiken?
- Mag ik jouw telefoon gebruiken?

Senin telefonunu kullanabilir miyim?

...en die als lokaas gebruiken.

onları yemek olarak kullanır

Dus je wilt berkenbast gebruiken?

Ağacın kabuğunu mu kullanmak istiyorsun?

Ik kan een gloeistaaf gebruiken.

Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

Je mag mijn jacht gebruiken.

Yatımı kullanabilirsin.

Mag ik jouw potlood gebruiken?

- Ben senin kurşun kalemini kullanabilir miyim?
- Ben kalemini kullanabilir miyim?

Kan ik mijn ziekteverzekering gebruiken?

Sağlık sigortamı kullanabilir miyim?

Mag ik jouw telefoon gebruiken?

Telefonunuzu kullanabilir miyim?

Mag ik deze fiets gebruiken?

Bu bisikleti kullanabilir miyim?

Wil je de mijne gebruiken?

Benimkini kullanmak ister misin?

Tatoeba is makkelijk te gebruiken.

Tatoeba'yı kullanmak kolaydır.

Je kan mijn hulp gebruiken.

- Yardımımdan yararlanabilirsin.
- Yardımımı kullanabilirsin.

- Niet opnieuw gebruiken!
- Niet hergebruiken!

Tekrar kullanmayın.

Mag ik dit potlood gebruiken?

Bu kalemi kullanabilir miyim?

Ik moet het woordenboek gebruiken.

Sözlüğü kullanmak zorundayım.

Mogen wij het talenpracticum gebruiken?

Dil laboratuvarını kullanabilir miyiz?

Je kunt deze auto gebruiken.

Bu arabayı kullanabilirsin.

- Kunt gij een computer gebruiken?
- Weet jij hoe je een computer moet gebruiken?

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

Of ik kan mijn thermosfles gebruiken...

Ya da... Mataramı kullanabilir

Je kunt zand gebruiken... ...als gravel.

Ama biraz kum alıp bunu zımpara gibi kullanabilirsiniz.

Maar we gebruiken die woorden niet

Ama yeniden giriş ile ilgili

En daarom veilig te gebruiken zijn.

ve bu yüzden güvenli olduğunu düşünüyor.

En het gebruiken voor hun opbouw.

ve ölüm ile

Kunnen we hier geen vergelijking gebruiken?

Bir mecaz kullanamaz mıyız burada?

"Mag ik je telefoon gebruiken?" "Uiteraard."

Telefonunuzu kullanabilir miyim? - Elbette

Mag ik je woordenboek even gebruiken?

Sözlüğünü bir dakikalığına kullanabilir miyim?

We kunnen wel wat hulp gebruiken.

Biraz yardım kullanabiliriz.

Ik denk dat ze jou gebruiken.

Sanırım onlar seni kullanıyorlar.

Wij gebruiken woorden om te communiceren.

İletişim kurmak için sözcükler kullanırız.

Ik zou wat advies kunnen gebruiken.

Biraz tavsiye kullanabilirim.

Ik kan de oefening wel gebruiken.

Ben uygulamayı kullanabilirim.

Ik had een condoom moeten gebruiken.

Bir prezervatif kullanmalıydım.

Je mag altijd mijn woordenboek gebruiken.

Sözlüğümü her zaman kullanabilirsin.

Probeer je tijd goed te gebruiken.

Zamanını en iyi şekilde kullanmaya çalış.

- Mag ik je woordenboek even?
- Kan ik je woordenboek gebruiken?
- Mag ik je woordenboek gebruiken?

- Ben senin sözlüğünü kullanabilir miyim?
- Sözlüğünüzü kullanabilir miyim?

We kunnen een boom als deze gebruiken.

Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.

Ik zou wel wat energie kunnen gebruiken.

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

...gebruiken we latexhandschoenen. En dit potje. Oké.

lateks bir eldiven kullanacağız. Küçük kavanozumuz da burada. Pekâlâ.

En leerde mijn infuusstandaard als skateboard gebruiken.

ve yuvarlanan serum askımı bir kaykay gibi kullanmayı öğrendim.

Is trouwens niet door slaappillen te gebruiken.

bu arada uyku hapı kullanmıyoruz.

Waar we onze middelen efficiënt moeten gebruiken

Gezegenimizin son kullanma tarihini uzatmak için

Kunnen wij diezelfde oefeningen en technieken gebruiken

çalıştıkları için, astronotlar için kullandığımız egzersizleri

Misschien kunnen we de sterke zon gebruiken.

Belki çok güçlü olan güneşi kullanırsak bunu yapabiliriz.

Er zijn vele oude gebruiken in Japan.

Japonya'da birçok eski gelenek vardır.

Ik liet Tom niet mijn tandenborstel gebruiken.

Tom'un diş fırçamı kullanmasına izin vermedim.

Ben je van plan dat te gebruiken?

Onu kullanmayı planlıyor musun?

Ik zal de badkamer het eerste gebruiken.

Banyoyu önce ben kullanacağım.

Ik hoef dat nu niet te gebruiken.

Onu şu anda kullanmak zorunda değilim.

In mijn land zijn de gebruiken anders.

Benim ülkemdeki âdetler farklıdır.

Je kan het bad voor mij gebruiken.

Benden önce banyoyu kullanabilirsin.

Door Tatoeba te gebruiken leert men talen.

Bir insan Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenir.

Wat denk je? Gebruiken we de zaklamp en de doorzichtige fles? Of gebruiken we het uv-licht?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

Wat denk je? Gebruiken we de zaklamp en de doorzichtige fles? Of gebruiken we het uv-licht?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

We moeten terug... ...en die stenen beschutting gebruiken.

Geri dönmeli ve o kaya sığınağı kullanmalıyız.

Ik zou zeker wel... ...wat energie kunnen gebruiken.

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

Wat gaan we doen? Gebruiken we de grot...

Peki, ne yapacağız? Mağaranın içine mi girelim,

Ze gebruiken deze grot om in te schuilen.

Muhtemelen bu mağarayı sığınak olarak kullanıyorlar.

Waar is hij? Ik kan 'n gloeistaaf gebruiken.

Nerede? Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

Weet je hoe je een woordenboek moet gebruiken?

Bir sözlüğü nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?

Het is mij verboden deze telefoon te gebruiken.

Bu telefonu kullanmam yasak.

Je mag mijn auto gebruiken, als je wil.

Eğer istersen arabamı kullanabilirsin.

Weet jij hoe je een computer moet gebruiken?

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

Ik weet niet welke sleutel ik moet gebruiken.

Hangi anahtarı kullanacağımı bilmiyorum.

Ik heb hem gezegd die niet te gebruiken.

Ona onları kullanmamasını söyledim.

Ik heb haar gezegd die niet te gebruiken.

Ona onları kullanmamasını söyledim.

Ik had 'm gezegd zijn linkerhand te gebruiken.

Ona sol elini kullanmasını söylemiştim.

Tom vroeg toestemming om het fotokopieerapparaat te gebruiken.

Tom fotokopi makinesini kullanmak için izin istedi.

Ik kan deze stok bijna als een schild gebruiken.

ve bu sopayı bir kalkan gibi kullanabilirim.

Maar we kunnen 'n groot vuur ter afschrikking gebruiken.

Ama sanırım büyük bir ateş yakarsak onu caydrıcı olarak kullanabiliriz.

We gebruiken parachutekoord om het touw erover te krijgen.

Halatı atmaya yardımcı olması için paraşüt kordonunu da kullanacağız.